Kağıttan bedenler
Kagıttan bedenler
Sen yitik mevsimleri ardı sıra toplayıp giden kadın Rüzgar bile küskün oynuyor senden sonra penceremde Şalkı düşüyor gecenin en koyusundan Saçlarını savurmuyor artık ah tamara Suspus zaman, ninnilerini söylemiyor rüzgara İki sokak arası selamlaşmalar bekleşiyor köşelerde Her yerde kağıttan bedenler ... Vitrinleri söndü şehrin, maviler bekleşiyor rıhtımlarda Yıldızlar idamlık sevgiler yağdırıyor yakamozlara Zaman alıp giderken seni benden beni senden Söyleyemeyip biriktiriğim ne çok şey vardı Hepsi seninle gel gitlere kapılarak boğuldular Ey yedi kulenin yedi kapsında mühürlü gözlerin sahibi kadınım Saklı her şey, bıraktığın ruj lekesinde |