AğlamakŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gözyaşı’na ağıt...
Çocukluktan öte içimde hasret;
Yok yere gözünü döken bir çocuk. Haline nispetle halime hayret; Gözümde bir hayal birkaç yudumcuk. Yanağında ince ince çizgiler, İçinde yaşlarla, dertli, bahtiyar; Ses verse uzaktan, tatlı ezgiler, Yaramı kanatır, dertsiz ihtiyar. Kanadı kırılmış bir kuşum da ben, Sanki Kafdağı’nda konacağım dal. Bir denizdeyim ki; hep diken diken, Varılmaz ufukta, sulardan sandal. Gözsüz, bir toprakta yatanlar gibi, Çekilmiş çekilmiş hep damarlarım. Ne acı, gülmekten görünmüş dibi, Kurumuş kurumuş gözpınarlarım. Oysa denizde kum, bende bahane, Gereksiz sorular; neden ve niçin. Bir siyah noktacık yalnız bir tane, Yeter, ömür boyu ağlamam için. Dahası, zifiri bir gece kalbim, Yıldızlardan aşkın derdi, kederi. Hıçkıra hıçkıra değil mi Rabbim, Her vakit üstüne kapansam yeri. Bir histen ziyade, garip halimi, Bilmem ki ne zaman, anlayacağım. Ruhumun başına, değip elimi, Bir bilsem ne zaman ağlayacağım. Ankara, Mart 2010 |
Gereksiz sorular; neden ve niçin.
Bir siyah noktacık yalnız bir tane,
Yeter, ömür boyu ağlamam için
Çok güzel dizelerdi.
Saygıyla.