PAROLAKaç çağdan geçiyorum, bakarken gözlerine ; Çok büyükmüş vebalim, düştüm denizlerine... Gece uykularım da, vururken beni bir ah! İskitçe sevdalara, uyanırım her sabah... Çok eski bir levhadan, okurum; ne imiş aşk? Saçılırım dört yana, eğilip başak başak... Aynı şeytan aldattı, Havva’yı kılarken eş , Bende de farklı değil, Adem’i yakan ateş... Dev gibi cüssemizle, sığındığımız yürek, Dünya da bir aşk ile, dönmez mi küçülerek... Anlamadım, gözlerin, neden bu kadar derin? Bir anlamı kalmazken, artık mesafelerin. Yaşanırken çağım da, bir sevda soykırımı ! Topladım geliyorum, bütün esvaplarımı. Ateşten nehirlerle, gönlüne akıyorum , Gemiler yakmak ne ki, kendimi yakıyorum... Koşuyor zaman atım, sormuyorum, sen kimsin; Bütün iş sana düştü, dayanabilir misin ? Bir aşkın ateşine, düşerken pazarlıksız, Canım şimdi bana ne! Kim haklı, kimler haksız. Ne yana yönelirsem, eserim deli deli ; Ben gülden terazimi, çok oldu kaybedeli. Kaç çağı aralarken yoruldum, küse küse ; Yapamıyorum artık, ne hesap, ne hendese. Yalnız şahit olurken, gökte zühre yıldızı, İşareti ateştir, parolası kırmızı ! Ne yürek titremesi, ne küçük bir endişe, Mavi bir sonsuzlukta, yatıyorken bir düşe... Hayrettin YAZICI |
saygımla..