SEN...İnsan bildiklerinin çopur tutmuş düşüncesinde vardır… Sen bir yasak meyvenin tohumundan düşmüş, Havva’nın kemirgen güzelliği, Adem’in düşlerinin sürüklediği bir mahur besteden Öte gelen bir hiçliğin varlığısın… Sen umuduna tel tel hüzünler bağlayan, Sevinç çeperlerinin yalaklarına mahrem kurnalarında güzellik taşıyan Bir yokun var olan tarafısın, Birikmiş vasıflarının kutsallığı kadar varsın… Emellerinin nihai alaylarında çarpıtılan gerçeklerin, Himayesinde odaklansın umutsuzluğun, Yasakların kendinde olduğu sürece yasaksın, Bir perdenin gerisindeki utangaç bakire gibi… Gökte kopartılmayan ay gibi, Hücreden sümkürülmeyen karanlık gibi, Senden ayrılmayan gölgen gibi… Sen kendini bildiklerinin ötesinde, Öteleyen hayallerinin ucundaki ışık kadarsın…. Sen de birgün anlayacaksın, Heveslerini kalplerine ilah edinen zavallıların güneşinin mum ışığı olduğunu..... |