ERCİYESİM
Ali dağım, Erciyes’im, Yılanlım,
Adım adım her yanında izim var. Hisarcık sevdalım, Talas nişanlım, Kıranardı, Hacılarda gözüm var. Gözde heybetiyle, dilde şanınla, Gesi, Erkiletle, Germir bağınla. Hiç eksilmez yücelerde karınla, Gelin gibi duvak duvak yüzün var. Buz gibi suları, serin havası, Ne güzel de eser Tekir yaylası. Bahçesinde açar güllerin hası, Bağlarında salkım salkım üzüm var. Vahşi kısrak gibi dağlar ecesi, Mağrurludur etekleri yücesi, Ufukları süsler üç tek hecesi, Toprağından nakış almış bezim var. O bizim yamaçlar ne güzel belde, Ezbere söylenir türküler dilde, Kayseri yönünden esen her yelde, Buram buram hasret kokan hüzün var. Şimdi gurbet elde ayrıyım amma, İçim sevda dolu sıladan yana. Gözümden akarken yaş damla damla, Kerem gibi, Aslıhanlı közüm var. Kaldır başın oralardan bak hele, Dua et de kavuşmamız tez gele, Kör düğümle bağlanmışım yad ele, Söyler misin nasıl kolay çözüm var? Önümüze coğrafyayı serseler, Değil Bursa tüm dünyayı verseler, Erciyes mi? Uludağ mı? Deseler, Senin gibi yanık yanık özüm var Çıkıp yücesinden baksam ovaya, El sallasam; eşe, dosta, sılaya. Kısmet olsa bir gün dönsem yuvaya, Söylenecek nice nice sözüm var. 06.10.1988…Mustafa Yaralı/BURSA |