BEN ZİFİR GECEAlem aydınlıklar içinde, bense zifir gece. Alem gündüz eğlencede, bense prangalarla işkencede... Ömrün geçit vermez karlı doruklarında, Yollar, yıllar geçtim de güle ağlaya; İçimi titreten bir sesti hüzün... Her doğan günle başlayan, Her düşen yıldızla son bulan, Ah o kadrini bilmediğim yıllar... Ve işte böyle kalakalırsın. Kırılır kolun, kanadın; dağılırsın Suyunu sebil ettiğin gönül çeşmende... Eserken değer bilmez hayırsız rüzgar. Kim bilir ne oldu, neyi değiştirdi gece? Bir cenaze geçiyor içimden, Bedenimde hazin bir sûkut... Bakışlar yargılıyor her pencereden, Bense iki ayaklı yürüyen bir tabut. Dünyanın yüzü kirli, saçlarıysa darmadağın. Nafile isteyişim, geçen yılları döndürmeye. Geceye dur değişim boşuna... Güneş yine doğacak birazdan, Hep kalacak bilirim yüzümde ki izlerin... Dövüşmesem de kendimle artık Savunmaktan yoruldum. Zaman geçip gitmiş olacak avuçlarımdan. Acılarla sarmaş dolaş yorgun yüreğim... Kalabalık bir şehirden geçmişim, Ne bir söz kalmış benden, ne de bir dize şiirim... Gözlerimden boş yere dökülen yaşlar, Ölen duyguları geri getirmez ki Bu acı haykırışlar! Dağılır yerle yeksan yüzüme sözlerin, Gökte bir ruh şimdi, bu değersiz bedenim. |