Gâyb
Ellerimiz sonsuzluğun kapısını aralarken, yüreğimiz içinden girebilir mi?
Sonsuzluğun araladığı gün bakışlı, cennet bahçesinden Bir çocuğun yakarışı gibi, ağlıyorsa cürmüm dolu kahîn Putperese de ateşperese de veren, giydiren Nimetleriyle kuşatan... Pişmansa iblisin kölesi Açık kapılardan girmek, bir nefes kadar yakın Ciğerlerini dolduran koca bir nefesle, yakarışlarınla Ey çocuk! Zaten günahsızsın! Bu korkun da nicedir? ’Saçların ağardığı, kimsenin göz gözü görmediği bir sondan, korkarım Adımım Kıyametimdir,kıymetini bilmeliyim kıyamım Zamanın illetine, nefse düşkünlüğüne inadım Açacak bilirim, o kapıyı...’ Uzanan ellerin ağıtıyla dökülmüşken Toplayacak olan yeniden, Diriltecek olan, en ölü gemî... Taşa, hürmet edip tapmak da neden? Resme, anlam bağlayıp delicesine İlâhiyle kıyaslamak, neden? Bitecek, diyar_ı Cihan da ölecek Sonsuz sanıp, direkler dikmek neden? Gönl_ü Suzan’ı unutmak Oysa heryerde karşımızdayken Ellerimde, gözlerimde, sözlerimde, nefesimde,... Göklerde, yerlerde,... Karşımdaki Ey Kardeşim, sende... Göremiyorsam körüm! Göremiyorsan körsün! Açman gerek avuçlarını semâya Yüreğini vermen gerek, pişmanlıklarından bunca Süzülerek sızman gerek, ilâhi sonsuzluğun kapısına Titreyişinle izin vereceğini bilerek Dilemen gerek, yüreğinden Yükselebilmek bu sonsuzluğa uzanan, kapıya Gayba uzarken, gıyaba çömelmek de neden? Halime Kılıç |
ŞİİR NAKIŞ NAKIŞ İŞLENMİŞ...YAZAN YÜREĞİNİ KUTLADIM....SEVGİYLE KAL BİLİYORSUN DEMİ BU ARALAR KAYIPSIN :)))))))