Anlayamazsın
Unutulmaz sanma unutur,bir yenisini bulunca
Bazen yari sevmek acıdır,sevgiliye hapsolunca Solmaz dediğin güller solmuştur,yarini unutunca Adem oğludur bu,ne kadar tutkuyla bağlı olsada Bu devranda beraberliklerin sonu hep ayrılıktır Ayrılık ölüm kadar gerçek,ezelden beridir haktır Kırma sevdiğini,zor günlerin sonu elbet şafaktır Sineye çektiğin nefesle,sonumuz kara topraktır İhanet zincirleri,kırılmayan bir çarkı felektir Ne kadar çırpınırsan çırpın,işin sonuda sevmektir Her ne saklarsan sakla dilin sonu bir bir çözülmektir Dünya senin olsa bana ne,bu işin sonu ölmektir Çaresizliğim çırpınmak,kime anlatayım derdimi Andımız,ağzımız yalan oldu,söz bir lafa geldimi Hani bendimizdin,su sökün üzerimize geldimi Açtım yarayı,sen kapat,mevlada bu derdin merhemi Gün kızıl kıyamet,bir güneş,dağın ardında solarken Açılan her gonca boyun bükmüş,gün akşama dönerken Her mevsim bir fırtına,bu gönülde tamama ererken Sen anlayamassın,ay güneşe küsmüş,dünya dönerken Bir faniyim dünya üzerinde,bir deli akarsuyum Hanceri saplasanda yüreğime değişmez ki huyum Sen ne söylersen söyle yalan söylemez dilim,ben buyum Mecnunun çölünde yalnız gezen,ALLAH’ın bir kuluyum |
Bir faniyim dünya üzerinde,bir deli akarsuyum
Hanceri saplasanda yüreğime değişmez ki huyum
Sen ne söylersen söyle yalan söylemez dilim,ben buyum
Mecnunun çölünde yalnız gezen,ALLAH’ın bir kuluyum
gu güzel eser neden hiç yorum almamış şaşırdım doğrusu, tebrikler...