D/olaylı ŞiirŞiirin hikayesini görmek için tıklayın (d)okunma şiir sokulma!
bilirsin ki daralmaktan geçer dikenlerini batıran bu yol kopmadığı için gerilir hayat ipin ucundan sallanıp kimi zaman isyana yatırdığın gözlerin beklenmedik bir anda ışığı görünce uyanırsa uykusundan hiç şaşırma! bu şehir ne zaman sessizliği gözlerine sürme çekse o vakit puşt yalanlar kirini bulandırır yüzüme dudaklarım satırlar dolusu serilse ayaklarının dibine içimdeki güvercinler kanatlanır teker teker göğe ... ortadan ikiye kendini ayırması gibidir bir yol ayırımında sürüngen ayakların habersiz ve izinsiz girişi yasak bölgelere utangaç tavırlarla çullanırken kim(sesiz)liğini üzerinde hayalet gibi dolaştırıp havalandırmak istersin haneye tecavüzden göz/altı sıyıran sözcüklerin isyanını bastırayım derken bir gece vakti çat kapı oltana düşen çakal bakışlı gözlerle karşılaşırsın yetim bir yalnızlıkla olmadık yerde ya saçlarını ya da vicdanını okşamalarını beklersin teselli olacağını sanırsın vücudunda dolaşan d/ilsiz ellerini bilmezsin elekten süzülüp avuca sığmayacağını gayriihtiyari seni ayartmak isteyen duyguların! yüreğinde kıyameti kopacak gibidir dualarında secdeye duran sevapların bir kasırganın çengeline kaptırıp yara almadan sağ çıkmasını beklerken sol g/özüne süresi çoktan geçmiş intihar yeminlerini sağ g/özüne baştan çıkartacak kıvırtma sevda şiirlerini tırnak işareti açık kalmış yarım sözlerle batırmaktan zevk alırsın sonra kendini yargı masasında bacak arası görüşlerden ve salyalı bakışlardan sorguya çekilirken bulursun kapı aralığından içeri süzülen ışığı kurtuluşun bellerken görmezsin merhameti yoktur pişmanlığa dil döken hesabı hayli kabarık vadesi dolmuş sürüsüne günahların! aklını oynatan ve gramerini son kez gözden geçiren satırların çareyi bir tımarhanede hap üstüne hap içip uyuşturulup telaşlı harflerini koynunda uyutmak istemesi gibidir zavallı hallerin musallat olan çığlıkların tüm suretleri çarparken duvarlara alnına deli damgasını yedirip sözcüklerle oynaşmayı akıllıca sayarsın yeni bir kılıf uydurursun dem vurmak istemediğin duygularına bir yandan avuç avuç yerden topladıklarına son rötuşlarını verirken diğer yandan büzüştürüp atarsın çabucak duymazsın acısını bile artık iğne gibi batan sözlerin ve de suçuna ortak ol(may)an mülteci gezinen bakışların! şimdi soluna dönsen s/ağır duvarlar sağına sövsen etek ucuna pay biçtiğin hovarda laflar sana uzak diyarlardan el sallarlar d/okunucak olsan kısalır sanırsın çapkınlığı harflerin ama yanılırsın! gitgide uzar doğurtkan karanlıklar kaçayım derken yerde boynuna sarılırsın varmazsın ki farkına efkârını dağıtırlar! ... bu şehir ne zaman sensizliği serseri kılıklı giyinse o vakit p/iç yalnızlıklar doğar göz bebeklerimde şimdi buruşturup atsam şiiri ne fark eder? sesime kulak versen de olur vermesen de! Meral Gül |