yağmur yağıyor bu gece
yanlızlığın rıhtımına,
ne gelen oluyor nede giden bir gemi
Bir yakamoz ısıtırken
balıkçı rıhtımında bu kokuşmuş geceyi
saat gecenin biri
balıkçı rıhtımına çoktan dadanmış sokak köpekleri
saat, gecenin seni
kuduz bir köpek, gibi kahbeliğin ısırırken beni
bu rıhtımda ne ayazdan üşüyen ellerim
korkutuyor senın kadar beni
yansın gitsin içimdeki bütün gemiler
sevinçten ağlıyorum ansızın
bir deniz vurgunu atarken geceyi üstüme
saat yokluğunun et ve tırnaktan yoksun hali
soğuk bir şubat gecesiydi
karanlığa basarak üzerimden yürürken
kırmızı topuklu bir kaldırım yosması,
ve elveda derken denize
hayatı ve bu son buseyi bırakıyorum sana
sabahın bu iki buçuk seherinde,
denizlere karışırken tuzun
elveda büyük duygularımın küçük insanı
napalım sevmek yetmedi,
küçük mutlulukları doyurmaya.