MÜNACAT
Çare yok ki; Senden olmazsa çare,
Ya Rab; çaresize muhtaç eyleme. Umutsuz değilim, amma ne çare, Sevmediğin işe araç eyleme. Ellerin içinde ellerim bağlı, Sinemde cehennem, yüreğim dağlı, Dertler mesken tutsa sollu ve sağlı, Mihnet kimyasını ilaç eyleme. Ayıplı olanlar ayıp ararken, İnsan kasapları yara sararken, Beden ikliminde ateş yanarken, Gönül toprağını kıraç eyleme. Çaresiz belalar gelince başa, Rızk için endişe duymadım hâşâ, Koyu karanlıkta düşsem telaşa, Çevremi öflezik sıraç eyleme. Gönül kapısını ağyar çalmasın, İçimde gafletin izi kalmasın, Şöhretim, nişanım, rütbem olmasın, Varlığı başıma Sertaç eyleme. Kulağım her zaman hoş bir sedada, Asude ömür ver, koyma cefada, Salih olanlara canım feda da, Münkir kullarına haraç eyleme. Gözüme ışık ver, dizime takat, Resulün yolunda kalmayım sakat, Başımı ayak et razıyım fakat Başsız ayaklara saraç eyleme. Allahlık yakışır yüce şanına, Merhamet edensin kulun zarına, Gayri yet yurdundan çek al yanına, Beni yaban yere Miraç eyleme Çaresizlik bende, çare sendedir, Yaralı; kapında kuldur, bendedir, Gönül bundan mutlu, zevkle şendedir, Lütfü kereminden ihraç eyleme. 31.01.2010……Mustafa YARALI |
Takdirlerimle,selam ve saygılar...