Beş taş / iki misketAnneme söyleyin / gelsin Yılları tek tek sayıp büyümüştür demesin Günün âna yaslanıp yaş döktüğü yerdeyim Ne saçımda kar uyuttum Ne ellerimde ateş Zaman burada taş / sende su Bir bana akmadığın kurak yatağımda Büyüyemedi çocukluğum Anneme söyleyin / yine mevsim yaz Üşümüyorum Papatyalar sağ olsun Hep evet dediler ama… Sen yoksun… Anneme söyleyin / gelsin Kırk şafağı gözlerimle selamladım Ve kırk güneş hoşça kal dedim ışığına Bir vuslat ânı olmalıydı ya/ sen öyle derdin Ben gözbebeklerimi gülümsettikçe / gelmezdin Kirpiklerimin kavuşma ânına bıraktığın son fotoğrafı Düşlerime astım. Anneme söyleyin / gelsin Beş taş / iki misket Kuyruksuz uçurtma Saçsız bebek Kırık tahterevalli Yalnız salıncak Ağladı ağlayacak Anneme söyleyin/ gelsin Kendimi çoktan sobeledim Artık ebe değilim / bilsin… Leyla Usta / 2005 |
Günün âna yaslanıp yaş döktüğü yerdeyim"
Şairim be, hani derler ya"söz söyleyen yoktur sözüm üstüne" bu sözlerinizin üstüne söyleyecek söz bulamıyorum. İlhamınız bol, daha da bol olsun vesselam.