Öyleyse Ben de Eşek ve Aptalım...Aptallık : senin deyişinle” yalan olduğunu bile bile, Gerçek olmadığını bile bile, Canınınn her defasında yanacağını bile bile, Yinede inanmaktır” mış… Eşeklikse : gene senin deyişinle” karşımdaki kişinin; Yalan söylediğini bile bile inanmaktır” mış… Hiç olur mu ? Her şeye rağmen inanmak hiç aptallık olur mu ? Ne olursa olsun inanmak , sevmek hiç eşeklik olur mu ? Hadi diyelim ki dediğin gibi oldu. O zaman aptallık dünyadaki en iyi statü, Eşeklikse dünyadaki en iyi roldüt… Ya sevmek nedir ? Sevmek : biliyorum… Çok sevmek : biliyorum… Çok çok sevmek : biliyorum… Sevdiğin için yaşamak : biliyorum… Sevilmek :efendim ? Sevilmek : ney ? Se-vil-mek : ııh cıks… bilmiyorum… Sevilmeyi hiç bilmiyorum… O konuları henüz işlemedik öğretmenim… Biz sevmek ünitesinin, Sevilmemek konusundayız tam… Ben kendimi bildim bileli de; Hep aynı ünite ve konudayız… Ya müfredat öyle uygun gördü, Ya da biz ünite değiştirecek öğrenci olamadık… Bilmiyorum… Ama bak sevmek ünitesini , Kelime kelime , satır satır, Noktası virgülüne ezberledim… İster sözlü yapın bu konuda, İster yazılı… Kopya çekersem eğer adam değilim… İsterseniz sevmek üzerine tez hazırlayalım… Ver hocam performans ödevi olarak ver sevmeyi… Hemen yarın hazırlayıp getirmezsem insan değilim… Ama nolur hocam; Nolur bana sevilmek ünitesinden bir şey sorma, O dakka cortlarım işte, Hiç sorma sormaya niyetin varsa şayet, Bas sıfırı zahmet etme… O daha iyi… Biz sevilmek adlı üniteden taa en başından kalmışız sınıfta… Taa ozaman çakmışlar sıfırı bizlere anlıyor musun ? Bizim ders kitaplarımız da bile , Sevilmek ünitesi baskı hatası olarak çıkmış… Yani okunaklı değil… Onun için de merak etsem de , Açıp okuyamıyorum be ağabeylerim ablalarım… Bu konuda kopya da çeksek kalırız sınıftan çekmesekte… Biz sevipte sevilemeyenler ünitesinin öğrencileriyiz hocam… Bize sevilmeyi sorma… Bak sor sevipte sevilememeyi , Sor hadi… Sorda döküyüm inci inci önüne, Yazıyım ister destan şeklinde, İstersen makalesini yazıyım… Bak hocam istersen kelime anlamını sor… İstersen meydan larusta geçen ansiklobedik tabirini , Birebir anlatayım sana… Sevipte sevilememek nedir biliyor musunuz ? Sevipte sevilememek ; Özlemektir, Yaşayamamaktır… Nefes almakta zorlanmak, Kalp atışlarının ritimsiz atmasıdır… Sonra , Herkeslerden kaçmak, Herkeslerden nefret etmek, Herkesleri bu konuda suçlu ilan etmektir sevipte sevilmemek. Sevipte sevilmemek; Bebeğin tam doğarken annesini kaybetmesidir, Uçurumdan düşerken tutacak kimsenin olmadığını bile bile elini uzatmaktır. Belki yarın o da beni sever diye hayal kurmaktır, Bir bebeğin ağzına yalancı meme vermektir, Bazı zamanlar onu bile sakınmaktır hatta… Kurumuş çeşmenin başında su doldurmayı umut etmektir, Sevipte sevilememek… Geceleri yorganın içine girip, sessizce ağlamak, Gecelerden nefret etmektir… Neden gecelerden nefret etmektir derseniz… Siz hiç geceleri yalnız kaldığınızda , Kendi kendinize kızdınız mı ? Neden diye, Niçin diye, her şeylere isyan ettiniz mi ? Ya da hiç geçmemişliğini bile bile, Perdeyi aralayıp, camdan dışarı belki gelir diye, Yollara bakakaldınız mı ? Siz hiç geceleri böyle gökyüzüne bakarak dilek tutupta, Neden kaymıyorsunuz dile yıldızlara söylendiniz mi ? Hiç kendi kendinize konuştunuz mu siz ? Bir kez olsun elini tutmamış olsanız da, Elleriniz de onun ellerini hissettiniz mi ? Hiç yan yana gelemeden onunla göz göze olabildiniz mi siz ? Sevilemeyeceğini bile bile sevmek, Kanatları kopmuş kuşun uçuş denemelerinde bulunması gibi umutsuz, Boş kağıdı okumaya çalışmak gibi anlamsız, Ateşe bile bile dokunmak gibi saçma, Belki de; Şu geçici dünya da, Aklımın ve de gönlümün her daim kalıcı sahibi, Her şeylerden çok sevdiğim, Gözlerine bakamayacak kadar kıyamadığım, Yaşama nedenim, Nefes almamdaki tek ana etkenim, Gönlümün anasponsporu, Rüya sinemalarımın esas kızının deyişiyle ; Eşeklik de olsa… Ben gene de sevipte sevilmemeye razıyım… Çünkü seni sevilmeden sevmek dahi, Şu dünyadaki en güzel şey… Bence sen de onu seviyorsan böylesine, Sev gitsin be… O sana yalan söylese de sev… O seni hiç sevmemiş olsada sev… Eğer gerçekten sevdiysen ki sevdin biliyorum… Sen sev be… Sevdiğin kişiyi sev… Kendi kendine olsa da… Benim seni sevdiğim gibi; Sen de onu sev… |