ALLAHIM SEN BİLİRSİN
Zalimsen zulmüne sabrediyorsa
Elbette Rabbin bir bildiği vardır Cennet ve Cehennem denen yarışta Defter-i Kebir’den sildiği vardır Ya Allah! diyenin dilinde dua Kalbinde imanın can suyu vardır İmansız bir sona ilerleyende Ötede Yılanlı bir kuyu vardır Bâtıl için iki gömlek giyende Ebu Cehil’lerin şirk huyu vardır Kul hakkını pervasızca yiyende Sıratta dengenin kılpayı vardır Sen bana neciysen küfrü duyanda Küfre karşı gelen bin iyi vardır Eli tesbih dili zikrî beyanda Olanların Mü’min kimliği vardır Hele başörtünü tefe koyanda Şu Kâfir Rüşdü’nün imbiği vardır Allah’ım! Halâ mı yansın nâr/ışık İnanan kulların aklı karışık Ben bir Mü’mine’yem diyen ezilir Öyle bir engel ki inançsız kibir Kapanmış milletin üstüne bir bir Çıkartır örtüyü mayo giydirir Ne Sırat’tan korkar ne mahşer bilir Allah’ım! Onlar ki halâ sevilir Asla şüphe etmem adaletinden Hem Lut Kavmi’nin yok olduğu vardır Ateşlerin güle döndüğü yerde Hem de İbrahim’in güldüğü vardır Elbet şüphe olmaz adaletinden Elbet Rabb’in de bir bildiği vardır |