Hayra yordum....İçimden hayata kaçan bir şeyler var Benden öte bir düş bu hayra yorduğum Şakaklarımdaki zonklama Dişlerimdeki sızı Geceme durmuş yine aynı çoban yıldızı Güleç bir zaman şimdi anımsadığım Kirpiğime düşürmeden sislenmiş karaları Akıtmadan yüreğime maskaraları Açılıyor naftalinli sandığım Hal aykırı Hikâyeler uçarı Kendi öykümüzü doldurduk ceplerimize “üşümek” ezberimize düşmüş bir kere Kime ne / kimlere ne Nasılsa biz toplarız dağılan yakamızı Ölümün kokusuna gelmişken aygın baygın Ölüm bile çaresiz Dönmüş sırtını bize Dargın Uzuyorken duvarlar nasıl kalınır komşu Duvarları ören de aynı tanrı çocuğu Kırdık Kırıldık O’nun adıyla aşka sığındık Say ki kandırdık O’nu Yanıldık Çıkar artık içinden samandan korkuluğu Güleç zaman düşmüştü az önce şiirime Bir kıyamet ışığı vurmuştu gözlerime Gide gide yol olduk Her gidene han olduk Yorduk Yorulduk Tuhaf bir yolculuktan bu kaldı ellimizde Çağla yeşillerine duruyorken gökyüzü Açmadık Açamadık içimizdeki kör gözü Öfkeyle adam olduk Sinmeyle kadın kaldık y/andık y/aktık Olamadık hiçbir hikâyenin önsözü Aksakallı adamlar süsledi rüyaları Dedim ya “hayra yordum” bu içsel çıkarları En karanlık yanıyla kapanırken hesaplar Nerde güneş Nerde ay Nerde çoban yıldızı Beni sorma Ben düşünün al kızı... sevgi kaya "bulutların arasından bir gülücük gönder bana gamzemde üşüyen zamanların inadına..." |