ötenaziötenazi serseri delişmenler dolar geceme yağmur bekler pencerede zavallı bir kalbin, zavallı kurbanı ölür bu gecede son sigaranın dumanı düşer söze hece hece... yalnızlık rıhtımının soğuk sesleri dolar odaya duvarda ayın belirsiz ışıkları dolanır incin top oynar, bir sen izlersin son sinemandır ömür perdenin, başrolü sen... kaçıp gitmek istersin ölümün elinden kaçtıkça ona varırsın, bilmezsin soytarı bir umudun ardından gülersin geceye son kez işlemişindir günleri bir bir hesapsızca ömür dediğin iki merdaneli çamaşır makinesi doğarsın , ölürsün... yaşadıklarındır arta kalan gittiğin yere ne geç anlar gönül unutup dünyayı şimdi beyaz basmalı zıbın giydirdiler bana galiba doğduğumda da giymiştim bunu... dağbaşı yalnızlığı alıyor göçebe gövdemi demir parmaklıklara vurulmuş idamını bekleyen ey! beden törbülesem geriye dönüp, kalleş hayatı ne çok çaldı nazlı hayallerimden ne az verdi bana sahipsiz topraklardan... şimdi dört nala giden kağnının kırbaçlarında vurulur gecem bagdatlı ruhi ağlar... ve istanbul susar, isteksizce vurur zehiri sürer ebced hesabıyla ıraklara ve bastığım her toprak ötenazi olur dolar geceye... çekmecenin ebcedinden /gaziantep/2009 selçuk bozdağ |