HANZALAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın HZ. HANZALA BİN EBÛ ÂMİR
Hanzala Bedir gazâsında bulundu. O zaman henüz bekârdı. Bedir gazâsından bir müddet sonra Abdullah bin Übey’in kızı Cemîle ile nikâhlandı. Ertesi gün de Uhud’da Kureyş müşrikleriyle çarpışılacaktı. Hanzala geceyi Medîne’de hanımının yanında geçirmek için Resûlullahtan izin istedi. Peygamberimiz de müsâade buyurdu. Hanımı Cemîle ile o gece beraber kaldı. Cumartesi günü sabahleyin Uhud’a yetişmek için, telâştan gusletmeyi unutup çok acele yola çıktı. Yola çıkacağı sırada, hanımı Cemîle, orada bulunan kavminden dört kişiyi çağırdı ve Hanzala ile evlendiklerini söyleyip, onları şâhid tuttu. Oradaki dört şâhid sordular: - Buna ne lüzûm vardı? Cemîle dedi ki: - Rü’yâmda semânın açıldığını ve Hanzala içeri girdikten sonra kapandığını gördüm. Peygamberimiz Uhud’da harp için safları düzeltirken Hanzala yetişti ve Eshâb-ı kirâm arasına karıştı. Hz. Hanzala diğer sahâbîler gibi cansiperane müşriklerin üzerine atıldı. Şehîdlik mertebesine kavuşmak için durmadan savaştı. Daha sonra müşrikler bozuldular, dağılıp kaçmaya başladılar. Hz. Hanzala, Ebû Süfyân’ın önünü kesti. Üzerine hücûm etti. Ebû Süfyân yere düştü. Korkudan ne yapacağını şaşıran Ebû Süfyân; - Ey Kureyş, ben Ebû Süfyân’ım! Hanzala beni öldürecek, yetişin, diye sesi çıktığı kadar bağırmaya başladı. Müşriklerden birçokları Ebû Süfyân’ın sesini işittikleri hâlde, kendi canlarının derdine düştüklerinden hiç aldırış eden olmadı. Fakat Şeddâd bin Esved, Hz. Hanzala’ya arkadan yaklaşıp hâince, sırtından mızrakladı. Hanzala mukâbele etmek istedi. Fakat îmândan nasîbi olmıyan bu müşrik, ikinci bir darbe daha vurup, Hanzala’yı şehîd etti. Hanzala şehîd olunca, Peygamberimiz buyurdu ki: - Ben Hanzala’yı meleklerin gökle yer arasında, gümüş bir tepsi içinde, yağmur suyu ile yıkadıklarını gördüm. Ebû Useyd Sa’îd diyor ki: “Gidip Hanzala’ya baktım. Başından yağmur suyu akıyordu. Döndüm, bunu Resûlullaha haber verdim. Peygamberimiz hanımına haber gönderip bunun sebebini sordu. O da Uhud’a çıktığı zaman Hanzala’nın cünüb olduğunu bildirdi.” Hz. Hanzala Uhud’a yetişmek için çok acele edip, yetişememek korkusu kendini kapladığından, acele ile gusletmeyi unutmuştu. Bundan sonra Hanzala’nın adı Gasîl-ül-Melâike=Melekler tarafından yıkanmış kimse diye anıldı. Medîne’de Eshâb-ı kirâmın Evs kabîlesinden olanlar, “Melekler tarafından yıkanan Hanzala bizdendir” diye iftihâr ederlerdi. Hanzala bi’setten ya’nî Peygamber efendimizin da’vetinden önce de îmân sâhibi olup, Allahın birliğine inanır, putlara tapmazdı. Hanîf dîninde idi. Böylece hanımının rü’yâsı hakîkat olup, Uhud savaşında Hz. Hanzala şehîd oldu. Abdullah isminde bir oğulları oldu. Abdullah bin Hanzala olarak tanınan bu oğlu, Yezîd zamanında şehîd edildi.
|
Haddini aşmış bir kin
Uhud’un üstüne sinmiş
Siyah bir cumartesi
Zembille sarkıtılmış ürkek şevval
Yamaçlardan düze inmiş uğultu
İbrahim’in putları kırdığından beri
Arzı inleten
Görülmemiş bir kıyam
Karanlık!
Gündüzün gördüklerine çok acıyacaksın.
Hayra yor Cemîle
Açılan gökkubenin
Gögsünü yaran yolcuları hayra yor
Bir güne sığdırdığın yarin sıcaklığı
Serden Yar’a gidiş var bu gün
Her ölüm misk kokusunda
Kabından taşan yiğit dolu
Her ölüm, Hak’tan gelen muştu
Yetiş Hanzala
Döşeğinde terin soğumadan
Yolunu kesenlere inat
Tercihini kime yaptın
Visalin her arzuya gem
Düş ölümsüzlüğün ardına
Kınından çıkmış her kılınç seni bekler
Sesliğin en çetrefilli yeri
Cenk ortası
Meleklerin kanat sesine karışıyor
Allah! sesleri
Bu ne heybet!
Bu ne tarifsiz aşk Meâli
Cüssesine sığmayan yüzler
Kafa tutuyor bine
Okçular tepesinde dalga dalga gaflet
İniyor kurşundan ağır
Vahşinin soğuk nefesi
Susuyor yer
Susuyor gök
Tek ses!
Hamza’nın cennete giden ayak sesi
Ve!
Kefensizler kervanına bir yolcu daha
Her mızrak sırtında darağacı
Kanının ilk damlasında gülüyor gözleri
Şimdi de Hanzala’dan ayak sesleri
Rahmet deryasından iniyor bulutlar
Gümüş tepsiler ellerinde
Kanatlarında su taşıyor Melekler
Ukbaya yıkanıyor Hanzala
Açın semanın kapılarını
Yetmiş şehid Rabbine yürüyor
Açın
Cennetin yagmur saçlı çocuğu geliyor
Şiirin hikayesinide okudum. Şiri okudum, sesli yorumunuda dinledim. Çok dugulu manevi haz saçıyor. Tebrikler. Kutlu yolda yolun açık olsun. Kalemin daim olsun...
Saygılarımla...