TUT BENİKimi ateşe attım, canına kıydım, kimin ! Kimler suyunu kesti, gönül değirmenimin ? Gerçek sandığın serap, geçerken gözlerinden, Söyleyin kaç iz kalır, sarsıp derinlerinden ? Gül büyütmek neyine, yalancı baharlarda, Hala izin dururken, erimeyen karlarda. Doymadı deli gönlüm, gözüme aldanmaktan, Zemheride ıslanıp, ateşlere yanmaktan... Gidene rahmet okur! Gelen eğer kaşını, Dizinin dermanı yok, alıp gitsen başını... Seni bir şey sanıyor, sesini duyanlarda, Nice avunacaksın, bu köhnemiş hanlarda? Tahammülü kalmadı, yağacak beyaz karın, Topla artık göçünü, incinmeden vakarın. Dön sarı denizlere, ne işin vardı çölde? Yakışır mı şanına, boğulmak durgun gölde. Kalmasın hiçbir izin, dibi-köşeyi yokla, Ger yayını sonsuza, git attığın son okla... Git artık diyarına, davet eden kinsizin, Vuracaklar nasılsa, hedef gözetmeksizin. Sen mi doyuracaktın, devleri kızıl kana ? Ne diye bakıyorsun, dönüp dönüp arkana. Kaç yara aldın ama, kırılmadı inadın, Rüyayla amel olmaz, dediler inanmadın. Vadileri çınlatan, ben acı bir ıslığım, Düşürme kucağından, tut beni yalnızlığım!... Hayrettin YAZICI |
Kimler suyunu kesti, gönül değirmenimin ?
Gerçek sandığın serap,geçerken gözlerinden,
Söyleyin kaç iz kalır,sarsıp derinlerinden ?
Gül büyütmek neyine,yalancı baharlarda,
Hala izin dururken,erimeyen karlarda !...
Doymadı deli gönlüm,gözüme aldanmaktan,
Zemheride ıslanıp,ateşlere yanmaktan!...
Vadileri inleten acı ıslığın sesi uzak gönüllerde yankılandı.
Okunası dizelere ne güzel şekil vermiş kalleminiz.Candan kutladım.