Sevdim seni ben
Her şeyi unut, ama..
Ne olursa olsun, bir tek şeyi unutma... Seni sevdim ben... Kalbimse şimdi yetim bir çocuk, Hayatsa ıssızlaştı sanki, umutları göç etti düşlerimin. Sanki, bir şeyleri eksik öksüz yüreğimin. Kelimeleri eksik, kelimeleri yaralı, kelimeleri cılız. Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu hüznü. Sanki, kabuk tutmuş yaraları kanıyor yüreğimin... Ve sanki, bundan sonra artık hep kanayacak... Ağlanacak bir aşkın kıyılarına demir attıysa gözlerim... Hiç yaşamadığı acıları yaşıyorsa yüreğim... Çare yok, bundan sonra hep ağlayacak... İçinde kanayan bu yara... Hiç susmadan ebediyen ağlayacak... Yakamozlarında yıkadım aşkımı çırılçıplak... Seni ne kadar sevdiğimi bağırdım mehtabına... Anlattıkça sevgimi ayın şavkı vuruyor satırlarıma... Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim sanki... Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım, Sensiz ölüyorum anlayacağın... Yanarak, yıkılarak her geldiğinde aklıma ağlayarak.... Sevdim seni ben... Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin,acılı duvarları gibiyim. Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan sular sızıyor. Tutunamıyorum soluyorum, soğuyorum güneş ulaşmıyor içerilerime. Küfleniyorum, yaşlanıyorum yalnızlıklar peşim sıra beni takip etmekte. Dokunduğum her ıslak duvardan, bir sensizlik bulaşıyor üstüme. Ne kadar sensizsem, o kadar seninleyim şu son günlerde. Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bütün bunlar. Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollarına, Götürdüm seni yüreğimin en derinlerde tuttum, bana sakladım. Derine, hep daha derine seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım. Kendimi oradan oraya vurmam sağımda, solumda, Ne zaman dikildigini bilmediğim duvarlara çarpmam, Zamanlı zamansız yaraları kanatıp göz yaşlarına boğulmam. Dedim ya, tarifi yok bam başka bir duygu bu. Her şeyi unut, ama.. Ne olursa olsun, bir tek şeyi unutma... Sevdim seni ben... |