Yanı(başı)ma
Yokluğunu vurdum mısralara sonra sürgünlere sürdüm yüreğimi...
Senin merhametine bağladım çocuksu düşlerimdeki tebessümleri... Yokluğunda hüznüm, geç(e)medi yüreğimin ahuzarından... Yüreğinin hücresine göm(ül)düm düş’lerim yarım ,sen yarım... Mazimden ödünç alıyorum eksik sevinçleri, yüzüme ekliyorum... Gülüşlerim, gözyaşlarımın ayaklarına her ne kadar takılsa da ... Yara(lı)dır adım , anladım ki sana susmak, ölüme sus(a)makmış... Şimdi bırak(ıl)dığım yerdeyim ömrümde sensiz sendelemekteyim... Şehrin en zifiri karanlık ücralarında yaşayan bir ölüden farksızım şimdi... Yarı diri, yarı ölü, yüreği dilsiz, çok çaresiz ölmedi, ölemiyor sanki... Ama yaşamıyor da, can çekişiyor hüzne boğulmuş satır(ara)larında.. Kalbinde son bir umut haykırıyor yar(ı)na; hadi çık gel artık yanı(başı)ma... |