Kim bilir...
Ne kadar göz yaşları akıttım ben sana.
Kim bilir...
Kaç kez sarıldım sen diye yalnızlığa.

Bilir misin hasretlik nedir?
Nedir...
Delicesine özlemek ?
Ve gelmeyeceğini bile bile / beklemek?
Sen hiç sensiz kalmadın ki !
Nereden bileceksin ki...
Yokluğunun ne kadar acı verdiğini.

Sen...
Bilir misin hasret kokan satırların anlamını?
Adın belli yalancı ,
Nereden bilesin ki...

Kim bilir...
Kaç kişiyi kandırdın seviyorum diye,
Herkesi boş ver de beni benden aldın.
Kaç gün, kaç yıl aldın benimsin diye aldandım.

Geleceksin diye yollarını beklemek.
Bir günde üç gün ne demek bilir misin?
Ya da sessiz ve sensiz on metrekarelik boş bir odada yaşamak?
Sen hiç böylesine sevmedin ki .
Yokluğuna satılmış geceleri nereden bileceksin ki...

Verebilir misin,
Sensiz geçen zamanı,
Kaybolan umutları?
Gösterebilir misin,
Yaprakların rüzgârla dans edişini?
Ya da güneşin doğuşunu,
Batışını gösterebilir misin?
Elbette hayır!
Çünkü sen sevmeyi sevilmeyi bilmesin ki !
Bilirsin ama söyleyemezsin...

Sen hiç kan ağlayan yüreğin durduğuna şahit oldun mu?
Soruyorum sana...
Kaç kişiyi, söyle, yaşarken öldürdün?
Elbette konuşmazsın, sadece susarsın,
Çünkü adın belli, yalancı.

Bir sır da ben vereyim mi sana?
Alamayacaksın beni benden,
Alamazsın YALANCI ...



Yusuf Türkmen