Sensiz
Dalındaydı goncalar,
Döktün acımadan yapraklarını, Senli baharları yaşatmadın, Elime bıraktın, Deli veren sonbaharları Damla damla gözyaşlarındaki, Hüznünle örttün güneşimi, Kat kat karanlıklarda kaldım, Karlar yağdırdın başıma, Yağmurlar yağdırdın kurak topraklara, Yazık ki zemheriyi yaşattın, Bu genç yaşımda.... Kurumuş topraklarım, Çorak kaldı bahçelerim, Tek bir çimen vermedi, Tomurcuklarım ! Susuz kaldı toprağı , Soldu gitti kalbimdeki sevgin gibi... Sensiz şehrin, Tüm ışıklarını bir bir söndürdün, Karanlıkta bıraktın beni, Bu katransı karanlıkta yalnızım şimdi, Hüzünlüyüm, Ağlamaklıyım... Yitmez dediğim sevgilerimi öldürdün, Parça parça ettin, Gönül denilen yeri Dağıttın işte... Kırdın ellerimi , Yamalı düşlerim gibi... Bir zamanlar bende bir ben vardı, Ama canımı da beni de benden aldın Ağlarken bile dönüp bakmadın, Bir kez olsun bana ! Gönlüm yıkılırken, Acı ve çaresizlikle, Sen umursamadın, Bir ben yalvardım, Bir ben koştum, Bir ben yoruldum, Bir tek ben ağladım Oyundu bunlar değil mi ? Evet... Oynanan son sahneydi ! Oyun bitti, Perdeler kapandı, Sonsuza dek , Bir daha açılmamacasına .... Ateş de üşürmüş meğerse, Suda yanarmış yürek deki yanan gibi, Yıkılmaz sandığın dağ da yıkılırmış Çaresizmiş Aldanmış Meğerse... Şimdi ise üşüyormuş yüreği zemheride Ayaz bir mavi sızıyor küçük pencerede Koskoca şehirde kimsesiz sokaklarda Yokluğuna varlığının hayalini katıyor, Seninle ısıtıyorum yüreğimi Mavi mavi bahara düşüyorum gözlerinde Bir tek sana düşüyor aklımın en olmaz yanları Yanımda yokken; Çok çaresizmişim , S e n s i z M e ğ e r s e.... Yusuf Türkmen |
sevgi ve saygımla...