0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
940
Okunma
Yeni bir hayatı yaşamak istediğimde
Hayat da bana eski gelmeli
Sanki hep bildiğim bir şeyleri
Bildiğim gibi Sorgusuzca öğretmeli
Hiç tanımamalıyım kimseleri
Alışmamalıyım birilerinin varlığına
Ve bağımlısı olmadan yaşamalıyım yaşamı
Bitirmek istercesine
Güneş doğar doğmaz
İlk ben seyretmeliyim
En yüksek dağlarından kentlerin
Bütün insanlık uykuda iken
İlk ben üşümeliyim mesela
benim üstüme yağmalı kar
Üstelik üstümde eski beyaz bir gömlekte olmalı
Kirlenmeyi en iyi bildiğinden, bir de istediğinden
Belki de kolayca da kendini gösterebildiğinden …
Yeniden yaşamayı istediğimde mesela ben
Yalın ayak gezmeliyim nisandan eylüle
Mesela hiç hesap vermeden
Ve muhatap almadan bütün medeniyetleri
Hakir görülmeden, dışlanmadan, abonman bilet almadan
Ama dışa ve kimselere bağlı kalmadan, bağlanmadan
En bedavadan yemeliyim bütün meyveleri
Limonu sarı ve ekşi…
üzümü siyah ve mor
Dilimde yine bambaşka tat bambaşka sözcükler
Hiçbir fotoğraf mesela
Hatırlamayacak eminim ki yüzümü
Ne bir kayıt, ne bir belge ve de noter tasdikleri…
Hiç biri bilmeyecek, anımsamamalı beni
Yanımda taşımamalıyım mesela
Eldivenlerimi Şemsiyemi, saatimi
Zaman kaçı vurursa vursun
Yağmur ıslatabildiğince ıslatsın
Nereyi gösterirse göstersin pusulalar
Denizler, nehirler ve yön gösteren yıldızlar
Ayağıma batmalı her patika da çakıl taşları
Güneş yine ısıtmalı, yağmur yine ıslatmalı,
Canım yine yanmalı, yine kanamalı
Ama hiç uyumamalı işte
Hatta En kızıl bir elmayı
aç bir hayvan gibi ısırmalı
Yeniden yaşamaya başladığımda ben
Kaç kez soluk aldığımı saymalıyım
Nabzımın kaç attığını da
Ama hiç bilmemeliyim özlemin ne olduğunu
Kokusunun neye mal olduğunu bir kadının
Her birinin benden neler neler çaldığının
Hiçbir ülkenin hiçbir vatandaşı olmadan
Vizesiz , koşulsuz şartsız üstelik vesikasız
Gezebilmeliyim yorulduğumun farkına varmadan
Hatta en derin kuyulardan içebilmeliyim suyunu
Ama yememeliyim kesinlikle yine de
Ademin dişlerinin arasında ısırdıklarını
Yeniden yaşamaya başladığımda ben
Kovulmamalıyım kimsenin cennetinden
Mesela çam yine kokmalı, güller alabildiğince kırmızı
Börtü böcek çiçek ne varsa
Canları istediği gibi olmalı
Her bir günün içinde bin kez karşılaşmalı hatta
Bu demek değildir ki
istemem hiç en keskin zehirli hayvanları
Onlarda olmalı elbet onlarda olmalı….
Yeniden yaşamaya başladığımda ben
Umursamadan kimseleri
Kaile almadan bir şeyleri
Mesela açlıktan ölmeyeyim diye
Bütün günümü masa başında geçirmeyi
Yada bir amele olup
Bitmemiş bir inşaatı bitirmeyi
İstemediğimi alenen belirttiğim gibi
Düşmemeliyim de telaşına böyle
Ne varsa payıma düşen işte
Alabilmeyim her günün tadını çıkararak
Ağaç yaşlanarak, odun yanarak, çiçek kokarak
Hayatımın her karesinde bir başıma yaşlanarak
Ben bu hayatı yaşadığım günden beri
Mesela; hiçbir ülkenin hiçbir ekonomisine
Siyasi görüşlerine, psikolojisine, biyolojisine
Yani bilinen bütün lojilerini takmadan
Altını çizerek belirtmeliyim
Yaşamayı dilediğimce yaşamadan
Mesela bir günün kaç saat çektiğini değil
Hayatını çalabilmeyi
Üstelik karda bile izimi bile bile belli edebilmeyi
Ne varsa ardımda kalan işte öyle gibi bir şeyler
Ve tarifini yapamayacağım anlamlı bir şeyler
Çamur sıcakta kurur, taş sert bir cisimdir
Her birinin kimyasal yapısından da anlaşılacağı gibi
Elementlerden öte değildir
Doldurmamalıyım kafamı böyle şeylerle
Doldurmamalıyım dolması imkansız yaşamak gibisiyle
Hayatımın yanı ağır bassın isterim
Fersah, kental, ve bilimum ölçekler
Ne haddine ki yaşamımdan pay almaları
Ne haddine gazete başlıklarının,
Ve gelecekte ülke politikasının ne olacağının
Endeksi ne kadar yükselip düşeceği borsalarının
Umursamadan, takmadan işte
Ve üstelik hiçbir kaygı duymadan
yalan değil sayıyorum nefesimi
Nabzımızı, attığım adımı
Hatta bu cümlemin
Yüz beşinci satırda yazıldığını
Yeniden bir hayatım olsa eğer
Tadını bilmediğim ve ezberlemediğim
İnsanlardan çok hayatı görebilmeliyim
Hiç ihtiyaç duymamalıyım mesela
Bir ekmeğe, bir aşka, bir kadına
Hiç yokluğunu da çekmemeliyim
Yedi altmış iki kalibrelik silahın menzilinin
Derinliğinin ve demirliğinin kaç ölçek geldiğinin
Mevsim mevsim santim santim
tüketmeliyim her bir şeyi
Susamalıyım, terlemeliyim, acıkmalıyım
Mesela hep yedim ama hiç incelemedim
Yeşil bir zeytinin yapısını
Ve çekirdeğinin büyüyecekte bir ağaç olacağını
Ne olduğunu sorgulamadan sadece yedim
Evet yaşamak için işte
Hiç bilincine varmadan
Varmadan yolun sonunda
Başında bekledim sonunu getirerek
Ne çok yol kat ettiğimi bile düşünerek
Oysa ne çok inandırmıştım kendimi
Yaşadığımı sanarak
Yalan değil ha
Kanarak kandırarak yıpranarak
İşte toplasan hiçbir şey anlamayarak
yeni bir hayat verilseydi düşünülmeden
Pişmanlığını yaşamazdım böylelikle derinliklerimden
Mesela daha kaç gün yaşarım bilmeden
Öleceğim güne bu kadar yakın iken…
Alt tarafı bir şiir
Bir dubleydi zaten