BUGÜN SENSİZLİĞİM İKİ YAŞINDA...
bir takvim yaprağıydım gözlerine tutunmuş,
yırtılıpta düştüm bir meçhule varlığı çoktan unutulmuş, yalancı baharlara gebeydi hep benden sonrası, sen ise bir güldün başka bakışlarda üşüyen, bir hatıra defterinin arasında kurutulmuş... hatırlarmısın vuslatımızı gülücükler büyürdü gözlerimizde, ellerin elimde bir şiir gibi susardık sözlerimizde, ruhumuza yer bulamazdık aşkla dolu bedenimizde, en güzeli ise, can derken birbirimize ölümü uyuturduk dizlerimizde... ben satırlarıma saklardım seni hemde en koyularına, yüreğimde süslerdim seni resmini asmıştım duvarlarına, vefasız bir kum tanesi gibi vedasızdı gidişin, bir dalga olup ayrılık vurdunca sen yazılı kıyılarıma... sensizken düşman bildim hiç sevmedim bu kenti, umutlarımı yükleyip bir kör isyana, aklımıda alıp başımdan terkettim kendimi, yanımda sensizliğim, ve cebimde senden kalan son hatıra, ruj lekeli bir sigara izmariti... seni uyarmıştım dayanamazsın diye zorluklarıma, benzemem demiştim sana bir mahalle yokuşuna, yazlarım kavurur kışlarımda üşürsün dedim, sen ise beni dinlemedin, bir gün terkedeciğini bile bile beni yalandan sevdin, bende sağır sevdamla sadece gitmeni bekledim... yalana yer yok hayatımda bunu iyi bilirsin sende, unutmaya yeltendim seni cinayet çiçekleri elimde, adı aşkta olsa iki can yaşamaz bir bedende, çünkü birgün biri öldüğünde, yalnızlıktan hergün öleceğinin bilir diğeri de... zaten deli kumrular dolaşıyor artık başımda, aşka da epey bir geç kaldım bu son savaşımda, sadece rüzgara muhtacım artık sana değil, bir ömür öteye savrulmak istiyorum, ve zamansız bir tarih olmak, aşkından ölen bir şairin mezar taşında, sebepsiz değil bu satırlar inan şu anda, çünkü;... bu gün sensizliğim tam iki yaşında...! (asi_geco) |