Şair Sevişi...Zaman korksun Harflerin şakağına daya kalemi Her sözcüğün dizeye dönüşmeden çekilirse pimi Susta kalır şiir dili Bir ben Bir kâğıt Bir kalem Ölse Köpek Tek fark Zincirlenen Şair -Azgın köpek değil- Pas tutmuş nehir gibidir Nehir ki; Akmak ister Çürük çölden Dağdan, tepeden Uzak düşlere Çocukça hür koşmak Köpük köpük beyaza -Güvercini besleme değildir Kuru zeytin dalına su vermez- Prangaları kırar Güneşi uzak diyarlardan ister -Mavi- Yıldızı alaza sevdalı Ekmeği az Tuzu hep vardır Işığı ışıldar Kara bulutları yırtar Gök suya vurulu Ceylan olsa ürkmez gün boyu Desem(!) Anlar mısın? -Göksendi-idnebuS- Ay, hüzün taylarını toplasa Söğüt yapraklarında kundaklanır Nesne ve kavramların gölgesi Ayva kırbaç gibi şaklatsa çiçeğini Acıya düşse Sol yanı -Ahh! kalbidir o- Anlatır kendince yaşadığını Der: Meneviş ağlayışı Sürtündü kıyılara hüznün şarkıları Sakallarımı dolasam Kuyruk olur rüzgâr Muhtevası ben -Uçurtma/m- Kuşlar uçar Anlar mısın şimdi Şair olanı |
ne güzeldi...