FASULYEDEN DARBE...
darbesinde
doğdum hayatın, bundan 25 yıl önce... sokağa çıkma yasağı çoktan konmuştu benim hayatıma bana bile sorulmadan... fasulyeden dahi sayılmamıştık hayatı oynamaya başlarken, ne yukarıdaki ne de buradaki saymıştı kendinden yana... gençtik; ne 68 ne de 78’di kuşağımız 98’de 18 yaşında romantik bir kuşaktık... doya doya aşık olduk. yani öyle zannettik ve nihayetinde biz de anladık; fasulyeden bile sevilmediğimizi... o turuncu mumlar eşliğindeki romantik gençliğimiz ise 22’sinde bitmişti cerrahların “lokal darbesi” ile... şimdilerde ise griye çalan rengiyle virane yaşlı bir ev gibiyim, evin içinde içilen kırmızı şaraplar ise artık romantiklikten çok öte, mumlar ise tükenmekte... ve geç de olsa farkettik ki bu hayatta, küçükken ıslak pamuğa gömdüğümüz fasulye kadar, kaile bile alınmadık öldük: zira gömülmedik... izmir , 29/11/2005 |