Sus, Sakın Konuşma! / 3
Sus,
Sakın konuşma! Gerek yok anlatmaya… Gövdelerinin üstünde taşıdıkları Dar alana sıkışmış gri hücrelerinin Kimyası yetmez bizi anlamaya… Çünkü onlar, Henüz bilmiyorlar Sonsuzluk için ayağa kalktığımızı. Ve henüz görmüyorlar Tarihimizin en büyük devrimi için Göğsümüze çektiğimiz kara bayrağı… Kaostan tek anladıkları Ortalığın toza dumana bulanması. Sınırsızlığın tadını almadıklarından Baraj kuruyorlar düşlerine. Delice akmak varken Bilinmezlikten korktuklarından Duruyorlar öylece... Çünkü onlar, Her başkaldırışta Sağa sola kaçışmış O kokuşmuş, o eski adımların Üstünden geçtiler yalnızca… Bu sefer biz tutup ışığının ucundan Batıracağız güneşi gecenin en derin nehrine. Gölgeleri çoğaltıp gizlenmek için değil, Dünyanın her yerinden Bir tek bizim ateşimiz görünsün diye… Boş ver, Hiç konuşma! Artık uğraşmayacağız anlatmakla. Bundan sonra eylem barındıran Dizeler dizeceğiz aşka… 25.05.2007 |
Tebrikler.....