SÜRGÜN SEVDALAR
Sürgün adımlarımın süründüğü sokaklardan
Ayak seslerimi topluyorum sefil, perişan Tarumar saçlarımın düğümlerinde kırılan tarak dişlerinin Yağlı cesetlerini kaldırıyorum Bir yatsı ezanı sonrasında Esselatu hayrun minel nevm diyen bir sesin Ardına takılıyor düşlerim Paramparça gülüşlerle Salya sümük ağlıyor yine duvarlar Çala kalem çizilmiş bir portreden bakan hazin gözlerle Aklımın defterinde saklanıyor sevda yangını şiirlerim Yaralarım tuz basılmışcasına sızlıyor yine Hep benlerden kaçışlara gebeydi yeni doğan gün Sensizliğin esvabını giyerken gündüz Kendime hasret kaldığım kadar hasrettim Eski yağmurların getirdigi rüzgarlara Nasıl da isterdim yine Dudaklarıma dokunmasını damlaların Ruhum soyunmuş çırılçıplak Dağlara vermişim yüzümü Okşasa ya yine eskisi gibi Meğer eski rüzgarların Dağlara geçmiyormuş artık sözü Çoktan unuttu da seni gözlerim Yüreğimden silinemedi bir türlü izin Yosun gözlüm Eylül Gökdemir/Asimaral... 30.10.2009 |
kutlarım, saygılar.