ElhamdülillahŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Özlük haklarının iyileştirilmesini temin için, derneklerinin kuruluş yıldönümü olan 17 Ekim tarihinde Anıtkabir’de sonuçlandırmak üzere, Amasya’nın Merzifon İlçesi ile Ankara arasındaki 325 kilometrelik mesafeyi yürüyerek kat eden bir emekli astsubayın eylemini ve bu eyleme gösterilen tepkinin ahvalini anlatan bir çalışmadır.
Bu yürüyüşün amacını aktarabilmek için size sadece şu bilgiyi aktarmakla yetinmiş olayım. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde görev ve üniversite tahsili yapmış olan bütün memurlar 1 nci derecenin 4 ncü kademesine yükselebilmektedir. Bunun istisnası sadece yüksek lisans ve doktora eğitimi bile yapmış olsalar emekli ve çalışan astsubaylardır. Bunun kabul edilebilir bir açıklamasının da bulunmaması onları bir hayli üzmektedir. Yüksek okul ve üniversite tahsili yapmayan neredeyse hiç bir astsubay kalmamıştır artık. ’Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’. K.Atatürk.
Günlerce yürüyerek, temsil ettin bizleri.
Affet bizi, bir hayli yorduk elhamdülillah. Hem estik hem gürledik, açtık sana kolları, “Boyumuz ne kadarmış? ”, gördük elhamdülillah Sandım ki ben bir anda; yıkılacak ortalık, Trafiği felç eder o günkü kalabalık. Tekrar ediyorum ben; “bu durum bir hastalık”, Tedaviye ihtiyaç duyduk elhamdülillah. Yine de ümitleri, kırmak istemiyorum. Bu durumu görüp de durmak istemiyorum. Tekrar böyle bir hali görmek istemiyorum. Zor da olsa bir sınav verdik elhamdülillah. Anlamaz inanın ki bizi bizden başkası, Atılmaz bu durumda, ne hava ne cakası, Anlayalım, olmuyor; bu işlerin şakası, Hep birlikte sırrına erdik elhamdülillah. “Sağdan saysak on kişi, soldan saysak on kişi…” Diğerleri inanın, savsaklıyor bu işi. “Çarşambadan belliydi, perşembenin gelişi”, Diyerek on ikiden, vurduk elhamdülillah. Sanmayın ki hafife almışım bu eylemi, Tekrar ediyorum bak, hem de aynı söylemi; “Birlikten kuvvet doğar”, yoksa yanlış öyle mi? Son olarak bir daha, sorduk elhamdülillah. “Akan dereler” bile, kuruyacak böylece. Ne ileri ne geri, turlayacak böylece. “Marş marş” deyip ileri, fırlayacak böylece, Yirmi beş yıl öncesi kurduk elhamdülillah. 18 Ekim 2009/Konya |
( Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın )
Şiirin Hikayesi
Özlük haklarının iyileştirilmesini temin için, derneklerinin kuruluş yıldönümü olan 17 Ekim tarihinde Anıtkabir'de sonuçlandırmak üzere, Amasya'nın Merzifon İlçesi ile Ankara arasındaki 325 kilometrelik mesafeyi yürüyerek kat eden bir emekli astsubayın eylemini ve bu eyleme gösterilen tepkinin ahvalini anlatan bir çalışmadır.
Bu yürüyüşün amacını aktarabilmek için size sadece şu bilgiyi aktarmakla yetinmiş olayım.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinde görev ve üniversite tahsili yapmış olan bütün memurlar 1 nci derecenin 4 ncü kademesine yükselebilmektedir. Bunun istisnası sadece yüksek lisans ve doktora eğitimi bile yapmış olsalar emekli ve çalışan astsubaylardır. Bunun kabul edilebilir bir açıklamasının da bulunmaması onları bir hayli üzmektedir.
Yüksek okul ve üniversite tahsili yapmayan neredeyse hiç bir astsubay kalmamıştır artık.
'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir'. K.Atatürk.
--------------------------------------------------------------------------------
Günlerce yürüyerek, temsil ettin bizleri.
Affet bizi, bir hayli yorduk elhamdülillah.
Hem estik hem gürledik, açtık sana kolları,
“Boyumuz ne kadarmış? ”, gördük elhamdülillah
Sandım ki ben bir anda; yıkılacak ortalık,
Trafiği felç eder o günkü kalabalık.
Tekrar ediyorum ben; “bu durum bir hastalık”,
Tedaviye ihtiyaç duyduk elhamdülillah.
Yine de ümitleri, kırmak istemiyorum.
Bu durumu görüp de durmak istemiyorum.
Tekrar böyle bir hali görmek istemiyorum.
Zor da olsa bir sınav verdik elhamdülillah.
Anlamaz inanın ki bizi bizden başkası,
Atılmaz bu durumda, ne hava ne cakası,
Anlayalım, olmuyor; bu işlerin şakası,
Hep birlikte sırrına erdik elhamdülillah.
“Sağdan saysak on kişi, soldan saysak on kişi…”
Diğerleri inanın, savsaklıyor bu işi.
“Çarşambadan belliydi, perşembenin gelişi”,
Diyerek on ikiden, vurduk elhamdülillah.
Sanmayın ki hafife almışım bu eylemi,
Tekrar ediyorum bak, hem de aynı söylemi;
“Birlikten kuvvet doğar”, yoksa yanlış öyle mi?
Son olarak bir daha, sorduk elhamdülillah.
“Akan dereler” bile, kuruyacak böylece.
Ne ileri ne geri, turlayacak böylece.
“Marş marş” deyip ileri, fırlayacak böylece,
Yirmi beş yıl öncesi kurduk elhamdülillah.
ÜSTADIM YİNE ÇOK ÇOK ANLAMLI BİR ŞİİRİNİZİ BEYENEREK OKUDUM BİZİ BİZDEN BAŞKASI ANLAMAZYÜREGİNE VE KALEMİNE SAGLIK SELAMLARIMLA .