Düşlerin Rengi Mavi Değil Mi?
Karanlığın yağmurunda tanrı ağlıyor…
Yolum lacivert… Kaldırım taşlarından düşüyorum Gök turuncu kızıla dönecek birazdan Sislerin arasından öyküler görüyor gözlerim. Uzak şehirler, dağlar ve sokak köpekleri Sessizce olan biteni izliyor. Bir ben bir de sen belki. Birileri gökyüzünde maviyi arıyor Bedenlerinden vazgeçmiş yürekler ağlıyor sevgisizliğe. Sevişmelerin ortasında. Nerden çıktıysa ağlamaları Böylesine yalnızken yürekler Ve kanıyorken elleri Seviyorken kim anlatır ki böyle öyküleri Kim söylemişti daha önce Bir acıyı sevebilmek mümkündür diye. Düşlerinden düşerken hem de Benim gibi… Uykudaydım yüreğimle o zaman ben. Sıkı sıkı sarılmış soğuğa kafa tutuyorduk Derin uykumuzda… Uyandığımda yüreğimi almışlardı Kim neden alır ki yüreğimi Ve neden koşuyordum düşmeler arasında Dizlerim kan içinde… Gözlerim sevdalı boş bakışlarla Kalabalıklar içime dolmuş öylesine… Yalnız olduğunu bilemeyecek kadar bir mahşer miydi içimdeki yangın Ya bu nefes nefese koşmacalarım, Yüreğimden uzak olmayan o kalabalığın içinde. Pencereden bakan kim, Kim bakıyor kimsesizliğime… Kim haber etti yüreğinin acısını o geceye, Kim ağlattı geceyi de yağdı alevler yüreklere. Bir yağmur özlemi değil miydi beklenen özlenen kurak gözlerde. Yağacak mı yine yüreğimizin göğünde kızıl yağmurlar Mavi denizlerin, mavi düşlerin rengi olmayacak mı? Yaşamak kanat çırpmaksa kuşlar nerede bu gökyüzünde. Yaşamak sevdaysa sevgilileri nerede yaşamın, Sarılmış bedenlerin sevdası hani nerede Hani bir örtünün öldürdüğü ateşler İnsanı nerede bu dünyanın, Bitiriyor mu yürekte her günü ayrılıklar Terk mi ediyor beden yüreğini Özlemler yaşamak oluyor, yaşananlar dün. Gelecek saklamış kendini karanlıklara Yarınlar belirsiz, Yarınlar ölü… Öyküler yazılmadı henüz yazan sen olacaksan eğer kaderimi Bekle gün doğmadan yarın olmaz deme, Bil ki sabaha gebedir her gece Anlamadın ki ben anlattım hâlbuki Bak ben buyum benden başka yok ki, Sevdim ben seni... Oysa hepsi de yaşamak… Ve... Söyle… Düşlerin rengi mavi değil mi? Esenlikle ve sevgiyle… Melekler öpsün yüreğinizden Dila Emral AYDIN 27 Aralık 2008 İZMİR KARŞIYAKA |
saygılarımla