Sevmek korkutmak mı, ürkütmek mi bilmeden
Hani o hep bahsettiğim fare var ya
Hani o karmaşık yollarda çıkış arayan Gözlerindeki korkuyu sırtında taşır ya Şimdi hem korkuyor, hem ağlıyor Korkudan mı ağlıyor Kırıldığından mı bilinmez Çökmüş dizlerinin üzerine Labirentin en karanlık yerinde Düşünüyor… Sevmek korkutmak mı? İlgi ürkütmek mi? Yanlış nerede? Fare medet umduğunu korkutur mu? Medet umduğu tanımıyorsa korkar, haklıdır… Oysa onun kalbi korkudan küçük Ürkütmek ne haddine Derdi sıcak bir ten Bir umut Belki birkaç tatlı söz Y a da Kim bilir Belki söyleyemediği birçok şey… Korkma! Ürkme! Onun kalbi zaten bu korkudan durmak üzere… “Küçük fare korkutmuş bilmeden tutunmaya çalıştığı yüreği, şimdi eli ayağı titriyor. Korkarken korkutmuş bilmeden. Hayreti; Sevdayı hiç bilmeyen, tanımayan yüreğe. Melekler öpsün ki o yüreği, korkusu soğusun“ 07.11.2011 DİLA EMRAL AYDIN |
her zaman aşkın güzelliklerini anlatırken
aşkın asıl korkmak olduğunu hep bertaraf ederiz
evet aslında sevmek korkmak ve korkutmak değil miydi
harikaydı üstadem
tebrikler ....