Mevsim Senfonisinin Dokuzuncu SonatıBen de Kırkikindi yağmurlarının özlemi *Akçaağaç döngüsüne gebe *Stradivarius yaylı bir süreç içinde Suya düşünce(!) Gece ve ay Yani birikintilere Gamze-gamze Seneye dedi. Seneye -Oysa ilk ben *çalmıştım onu tanrılardan bile önce- 14.08.1996 / ... / Aşkın dudağını kanatan kadın... Silüetini giyiniyor gece -Topuklarına kadar karanlık- Karaltılarına taşıyorsun mevsimi Eylül imbatlarının ihanetlerinde Rüya seslenişlerime denk, yıldızlarla sönüp gidiyorsun Zaman pervazından üflüyor, takvim yapraklarını Sen boşluklarına doluyor Eylül... ............... Hiç! Sadece hiç dedim. Kendi kendime Geçer... Ve öylece -O, tatlı yalnızlıklara- şimşekler düşüp gitti. ............... Oysa! Yaksın istedim... Işığına karışarak bir damla kırılışında Yapraklar, korksun... Sımsıkı tutunup, saklansınlar birbirlerine. -Düşmesin-Yansınlar- Hışırtılarla dans etsin Ateş ve dallar, alev sarılışlarında sönüp gitsinler Küllerinde sussun Bitecekse böyle bitsin istedim... ... Şimdi! Sadece gölgeler geçiyor. Tanımadığım kaldırımların oluklarında azgın yağmurlarla Sende geçip gittin... Taşkınlıklar içime basarken adım, adım Her kaldırıma düşecek, İzlerini aradım. Sarardı sen kokan sokaklar Bir rüzgâr kemancısı -Topladı- -Askıya asılmış, hüzne yaslı notalarımı- ... Bestelendi sensizliğim... Eylül sen/fonisi’nin/ sonatında İç çekiyor keman Sızlatıyor yay Çığlık çığlığa... Dinle sevdiğim! Eylül rüzgârının uğultusunda Sessizliğimin müziğini dinle Keman ve yay sevişiyor kemancının göğsünde -Ahh! Dedim... Biz de sevişiyorduk- bir zamanlar Tellerin çığlıklarında duygularımız aşınıyormuş meğer... -Ne olur yapma! Dedim- Ve ansızın Kopup gittin... / ... / Oysa ben Seni değil! Sensizliğini bestelemişim Mevsim senfonisinin dokuzuncu sonatında |
Çok şey yazabilirim şiir için. Şiirdi diye başlayabilirim mesela... Ama ruhum kaybolmak istedi sonatın notaları arasında...
Bernaca Sevgilerimle..