GÜL VE BÜLBÜL GAZELİ
I
Bülbül âşıkmış güle gül dururmuş bîhaber Yanmış yakılmış bülbül gündüz, gece ve seher Bülbül aşk nağmesiyle dönermiş etrafında Açılıp yaprak yaprak gül bülbülü mest eder Bir an yılmamış bülbül kulak vermiş kalbine Umutlara tutunmuş kemlik etse de kader Bülbülün güle aşkı vuslat firak arası Sürmüş asırlar boyu gah mutluluk gah keder Demişler ki bülbüle, güle âşık olanlar Visalin lezzetine ancak ölünce erer Bundandır ki bülbüller altın kafeste olsa Onsuz hayat ölümdür son arzum gülümdür der Seher görmüş bülbülü gül fidanı dibinde Ecel sancılarıyla kıvranırken derbeder II Bülbül candan özleyip ötermiş aşk bağında Gül bülbüle bigane naz oku sadağında Bülbül hep sabredermiş dikenlerine gülün Ab-ı hayat var dermiş gül tahammül dağında Bülbül güle ahd vermiş ve ahd almış gülünden Bulunmuşlar birlikte sadakat adağında Bülbül güle taht kurmuş serenatlar eylemiş Gönül iklimindeki gülistan otağında Bülbül görmüş gülünü bahçıvanla bir seher Şebnemini sunarken muhabbet bardağında Bülbül kahrın elinde küsmüşte yaşamaya Gül kuruyup can vermiş ihanet sıcağında Bülbül vuslat dilerken gülünün kucağında Figan düşmüş payına kem kaderin ağında III Bülbül figan ederek hep yakarır gülüne Yaprağını özlerim ihsan eyle de ser gül Esirger yaprağını dikenini batırır Kanatır yüreğini takatini keser gül Şeyda olan bülbüle nazı münasip görür Bahçıvanın elinde hayata gülümser gül Bülbül figan etse de bahçıvan gülü koklar Gönüller ikliminde kokusuyla eser gül Bülbül okyanusları içse sönmez yangını Nefesi âb-ı hayat ateşiyle kevser gül Hârı ile soğutmak tek çare yüreğini Derdine ilaç güldür şifası müyesser gül Bülbül her nefesinde zikretse de adını Yine de bahçıvanı arzular özümser gül der ki bülbül "şeydayım" meftun oldum goncana Misk-i amber rayihan tüm sancımı keser gül Gülsün naz gerek sana ama duy figanımı Yaprağını göğsüme lütfeyle de ser gül |