...yutkundum...
ne deli gömlekleri sınadı üstüne aklım,
ne kabuslar çıkarıldı düşlerime; adrese teslim, bir cinnet ikliminin tenhalarında unutuldum, ne tebessümler katlettim aynalarda bilemezsin sensiz gülümsüyor diye, yutkundum… beddualar filizlendi içimde sulusepken gidişini taşıyan zamana, yollara ve adımlara kinler depreşti gönlümde ama dönüşün için onlardı tek umudum, ısırdım var gücümle dönmesin diye tutunarak visal hülyalarına, yutkundum… nice isyanlar kuşandım kem kaderime kahır masalarında, sustum yine de yazgımda sen varsın diye, mehcurunum, mahrumunum, mumunum tutuşturup gittin şehla bakışlarınla, umarsız, titrek alevler misali yutkundum… bohçalayıp koydu da önüme unutmak denen serseri, sitemi, dargınlığı ısıttı mazi de kalmış soğuk yüzlü hatıraları ve dizdi dilimin ucuna en hırçın kelimeleri bir mermi gibi yine de bu kahır savruluşunda suskunluğa tutundum, kanmak ve kanamak arasında ki heyelanda sürüklenirken çaresiz yutkundum… |
harikaydı kelamın yine.