Kaç ay oldu içerden çıkalı Saçın sakalın karışmış Aklın kadar olmasa da Ki içeride olmak çok zaman Unutturur hayatı adama.
Sırtını duvara, yönünü parmaklığa Dönüp uyumak gerekir Arada girip çıktığın bu yer Gidilip gelinen Şile sahili değildir.
Biri yakar köyünden getirdiği türküsünü Sonra dökülür aklının tellerinden Hicranlı birkaç mısra kırık dillerine. Turnalar kanat vurur bulutlara, Göl suları çekilir üzerinden. Zülüf düşüren gelinlik kızlar Bilmezler kuruyan varlığını Kesintiye uğrar yazgın o zaman Necefli maşrapa görünür Bakışlarının arkasından
Sevsen bile isteyemezsin ki “Gbt”ni sorar dışarıda Sevdiğin kızların sert bakan babaları
Göbeğini cami bahçesinde Meşenin dibine saklayan anan Yoluna bakar perde arkasında Boynun bükülür yürürken Yol uzar, uzar, uzar… Bitmesin istersin hükmün Köprü misali zaman Bir yanda özlem öbüründe pişmanlık Sarınca çaresizlik, ağlarsın içine Ağarır yol boyu Bıyığında kalmaya direnen Sona sakladığın o küfür…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HÜKÜM şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HÜKÜM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sevsen bile isteyemezsin ki “Gbt”ni sorar dışarıda Sevdiğin kızların sert bakan babaları
bu dizelere katılmıyorum...eger seviyorsan adam gibi gidip isteyeceksin.. istemiyorsan sevmiyorsun demektir..isteyemiyorsanda cesaretin yok demektir, cesaretsiz olanlarda zaten gelmesinler kapıya.. hiç bir baba da kapıya gelene sert bakmaz...
gurbetçiler tarafından 9/25/2009 12:52:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
bıdı bıdı yapmaktan yorum yazamamışım şiire. ders niteliğinde bir şiirdir bölüm parçalamaya vicdan el vermiyor ama müsadenizle :))
şimdi efendim şöyle şairimiz önceden kurguladığı iskelete bir bir anlatacaklarını diziyor. mahkumun durumu içeride ki durum ilk dizelrde fon olarak veriliyor. ilk bölüm bittiğinde durum anlaşılıyor, ikinci italik bölümde karşınıza çıkan şey şiirin tekniğinden bağamsız bir yanı ile türkü dizesine kayan bir ara melodi gibidir, sazlar esas bölüme yol verir...
şiirin esas bölümü olabildiğine gerçekçi olabildiğine özlüdür. ama illaki bu satırlara uğrayanların atlamamsı gerekn şu ki her bir sözcük yerli yerinde hiç birisi imge boğmacası olmamış.. gereksiz söz yok kullanılmışsa bütüne katkı için kullanılmış. işçilik var içtenlik var emek var.. ellerine sağlık
insanın haklı olması ve bundan sevinç duyması ne kadar garip bir duygu . çünkü koskacaman bir güzellikten insan çıkara çıkara kendi haklılığını çıkarıyorsa o işte bir bencillik fırtınası var demektir. bu saçma sözlerin sebebi nedir diye düşünenlere cevaptır; bu güzel insan bu özel şair bir zaman evvel ilk şiirlerini yayınlamaya başladığı vakit dedim ki aman aman bu ne güzel bir başlangıç. aradan zaman geçti bir ara klasik düzeni bıraktı şiiri serbest koşturmaya başladı, işte ondan sonra ilkinden daha fena şeyler oldu,
gemi tutulmayan bir at nereye dalsa zehir zukkum haykıracak
buda benden bencileyin bir ikili ve yorum olsun, sahibi anlasın gerisi hoş sedaya kulak kabartsın.
ayak uçlarınızla geçmeyin bu sayfadan koy verin şiire kendinize, söz sultanı konuşuyor çünkü bu sayfalarda
"Sevsen bile isteyemezsin ki “Gbt”ni sorar dışarıda Sevdiğin kızların sert bakan babaları"
eyvah eyvah... :)))
ve;
"Kalınca çaresiz, ağlarsın içine Ağarır yol boyu Bıyığında kalmaya direnen Sonuncu siyah ızdırabın… "
Offfff, of!!!
ben böyle alıntılar yapınca sakın şiirin sadece bu kısımları beğendiğimi sanmayın. asla... şiirin elbette ki tamamı güzel. yüreğinize sağlık sevgili "asran", eyvallah.
eşiktekiadam tarafından 9/23/2009 9:59:01 AM zamanında düzenlenmiştir.
tutsaklığın farklı bir anlatımıydı keyif aldım okurken .dizeler görsellik yaratıyor beyınde "Gidilip gelinen Şile sahili değildir"bir tutsak için ne kadar zordur sahilden uzak gidip gelmeler sahılı düşünürken.kutlarım saygılar...
Sevsen bile isteyemezsin ki “Gbt”ni sorar dışarıda Sevdiğin kızların sert bakan babaları
Göbeğini cami bahçesinde Meşenin dibine saklayan anan Yoluna bakar perde arkasında Boynun bükülür yürürken Yol uzar, uzar, uzar… Bitmesin istersin hükmün Köprü misali zaman Bir yanda özlem öbüründe pişmanlık Kalınca çaresiz, ağlarsın içine Ağarır yol boyu Bıyığında kalmaya direnen Sonuncu siyah ızdırabın…