DUYMADIN MI?
Can kulağım sağır mısın?
Zikrullah-ı duymadın mı? Söyle nefsim; gâvur musun? Fikrullah-ı duymadın mı? Yiyip içip beslenirken, Senden kulluk beklenirken, Münadiler seslenirken, Emrullah-ı duymadın mı? Gayrullah tır bütün virdin, Dinden çıkıp dine girdin, Neyle bakıp neyi gördün, Hubbulah-ı duymadın mı? Var mı gönül harareti? Nerde ömrün saadeti, Hani secde karabeti? Zevkullah-ı duymadın mı? Bir olmadan özün sözün, Beytullah ta hangi yüzün? Uzaklara dalmış gözün, Vechullah-ı duymadın mı? Oyalandın bu gün, yarın, Yarın boşa çıkar varın, Mülkün ü ki sıfatların? Vasfullah-ı duymadın mı? Ellerinle putlar yaptın, Döne döne ona taptın, Şirklerine şirket kattın, Zatullah-ı duymadın mı? Doğanlar hep çıplak doğdu, Hangisini aç açık koydu? Nasibince her can doydu, Rızkullah-ı duymadın mı? Hep konuştun yerli yersiz, Yaşamadın bir gün şersiz, Bakışın şaş gözün fersiz, Seyrullah-ı duymadın mı? Bir mürşide doğru varıp, Kapısında derviş kalıp, Ondan ilmi ledün alıp, Sırrullah-ı duymadın mı? Üçler, kırklar, yedileri, Ay’la güneş gibileri, Yıldız yıldız velileri, Ehlullah-ı duymadın mı? Tenzih, teşbih her anında, “Tevhit edin” fermanında, Lailahe harmanında, İllallah-ı duymadın mı? Yaralı bu firkat neden? Bir değil mi? can ile ten, Her sır sende saklı iken, Vaslullah-ı duymadın mı? 23.04.2000…Mustafa YARALI |