ve çapulcu suskunluğunu bozar
gölgem ve ben...
kendimiz sırtlamışız... kimseler yok! gökyüzünden çaresizlik yağıyor üstümüze ve kimsesizlik esiyor akşamları! kapılar kapalı aralansa da vuruluyor yüzüme! korkmuyoruz artk! ondan bile yoksunuz! hepsi gece düşleri görür, gündüz yaşar, biz gündüz düşlerde yaşıyoruz! bunu bilemezler! açılmadıkça kapılar! bize gülyabani adını takmışlar, cismimize aldanmışlar, gölgemizden bile tiksiniyorlar! öfkeleri ve korkuları zaptetmiş benliklerini! yüzyıllar binyıllardır birikmiş tortulu kindar zamanlar! yoldan sapmışız sapkınız, her yol onlara çıkar biz çıkmaz sokakta tıkanıp kalmışız! en çok gidilen tarik sahihmiş... bizim hiç girmediğimiz! bu yüzden çamurla dost olmuşuz ya, bu yüzden toprağı mesh etmişiz! ne kadar rezilmişiz... gelin sizi de ilmin mutsuzluğuna götüreyim! cehaletin müşfikliğini terk edin! |
yoldan sapmışız sapkınız,
her yol onlara çıkar
biz çıkmaz sokakta tıkanıp kalmışız!
en çok gidilen tarik sahihmiş...
bizim hiç girmediğimiz!
bu yüzden çamurla dost olmuşuz ya,
bu yüzden toprağı mesh etmişiz!
ne kadar rezilmişiz...
gelin sizi de ilmin mutsuzluğuna götüreyim!
cehaletin müşfikliğini terk edin!