Büyük Ve Küçük Arasında/Küçüğün Sövgüsü
en çok da ezilenden kork!
kork,çünkü ezilmişliğinden çok ezecektir! ızdırabın ve alınamayan hakların keskin bir kokusu vardır. Tanrı’ya yalvarışlar çaresizlik anlarına doluşur ve maskelidir. ardında damla damla birikmektedir öfke! bekledikçe intikama dönüşecektir! bazen sesiz,bazen duvarlaradır çığlıklar. ey muhtaç...en muhtaç... ben,muhtaç! gördüğüm bu dünya,kalanı öte dünya. hanginiz vereceksiniz istediğimi? hanginizin akıtacağı kan ve gözyaşına minnettar kalacağım? sabır yere batmıştır! çünkü; ey muzdarip...en muzdarip... o yerin dibine girmiştir! ne vakit gökyüzüne baksa tokmak yemiştir! küçüktür,büyümesine izin veren olmamıştır! bu düzen çilebaz büyüğe sadizm,küçüğe mazoşizm kaftanı biçer! bu düzen çıkarcı, çeliği eritip çöp tenekesi yapar! ve ikiyüzlü, arabulucu arabozan! ayılarla dayılar kol kola! görenler için isyan gereksiz! edilmez. yalnızca şikayet hakkı var insanın! insansa eğer... |
Ne kendimize süs verdiğimiz anlamlar var ne de başklarına .....bir anlamsızlık misalidir ki almış başını gidiyor,
yaptığımız tüm işlerin hemen bir andan olup bitmesini isteriz, güzelliğini çirkinliğini ve olacakları hiç düşünmeden, bu çok arzulu inleyiş hataların en dar yolunu bize getirir o yolda doğru düzgün yürüyemeyiz
düşeriz elimizden tutan olmaz...
insanoğlu eh işte bakıp bakıp kanıyoruz, kandıkça da kusuyoruz oysa kendimizin kendisi onlar değil midir diye hiç düşünmüyoruz......
insanın insan olma vasfını eleştiren dizelerdi...
sevgiler
saygılar
selamlar