aman yaklaşmayın!
kalemimden çamur sıçrar üzerinize!
baştan aşağı bulanmışım,
kara çalmaya yanaşmayın!
beyhude çabayım!

sevdiğiniz kelimeleriniz var sizin,
sahiplenmişsiniz!
söyleyeni büyüleyip yaftalarsınız!
o vakit,onlardansınız!

sevmediğiniz kelimeler de var sizin,
ötelemişsiniz,dışlamışsınız,
söyleyeni yaftalayıp başkalaştırırsınız!
hele bir deneyin,o vakit ötekilerdensiniz!

kölelik için savaşan özgürlersiniz!
yakalarda rozetler...onlar,emareler.
buruna halkadır rozet denen şey,
siz ve ötekiler,takmayı pek severler!

elinizde olsa
herkesi renk körü ederdiniz!
kifayet bulmazdı.dahası,
yeryüzünü tek renge boyardınız!
ve kısmi görüye hapsederdiniz!

siz hep ileriyi hedeflersiniz!
milim oynamaz,aynı yönü gözlersiniz!
bu sebepten burnun ucunu görmeyensiniz!
orada görülecek birşey yok,
gidilmeden bilinmez!
gelmeden gelecek,göz neyi seçecek?
durup durup ardına bakacak,
imkanı yok elbet şaşacak!
ve tarafınızdan kırbaçlanacak!
siz henüz yok olana,yarına koşanlar,
ve diğerleri düne saplananlar!
yok mu topunuzdan hesap soracak olan?

kutsallara dair tereddüdümü
bilmeyen kaldı mı,söyledim.
lakin,sizin atfetmenize dair
benim asli şikayetim!
seçemediniz!

kutsallardan çalmayın!
kutsi yaratmaya kalkmayın!
kutsiyeti rahat bırakın!
beceremediniz!

mutlak birilerine küfredersiniz
çünkü küfrünüz o cenahtan küfür doğuracak
ve size yeniden küfretme hakkı doğacak!
öteledikleriniz var ya,üzerinden kan emdiğiniz,
ötelediğiniz kadar yaşayabilirsiniz!
düşmanına muhtaç savaşçılarsınız!
varlıkları hayat sebebiniz!
bu yüzden sadece yara açmak niyetiniz.
bıçağı boyna dayar da öldürmezsiniz!

sizi anlattım.sizden olanları.
sizin üzerinizden ötekileri.
ben kim miyim?
nereden mi geldim?
ne ötekiyim ne beriki!
tanıyabildiniz mi?
her çağda yaşayabildim.
ama hiç ecelimle ölmedim!
her daim katledildim!
bilemediniz mi?
öyleyse söyleyeyim,
ben ’’moro-sophe’’yim!
morosophe!