BENİM EYLÜLÜMHer eylül kaç dal düşer ve kaç gonca kırılır, Paramparça yüreğim, tam ortadan yarılır ! Ağzımda acı tortu, veda demekti eylül, Düşerken yakamızdan, sarı ve solgun bir gül. Takvimlere bakamam, yine eylül mü diye, Bir zakkumla gelirler, uzatırlar gül diye. Kaç ney’de üflendim ben, içli, yanık kamıştım; Yine eylüldü zaman, dönüp bakamamıştım! Sararan yapraklarla, ruhum dalgalanıyor, Düşmek üzereyim ben, bak dört yanım kanıyor... Çok diplerde vururken, gönlümüzün sevinci, Geçti devrin diyorlar, dizemezsin sen, inci. Bunu şimdi anladım, düşmek demekti eylül; Dört bir yanım tarumar, savruluyor onca gül... Öptüğüm gonca gülde, arıyorum adımı, Her düşüş kaya gibi, kırarken inadımı... Direnme! Anlamı yok, aralar kış kapıyı; Vururken sert dalgalar, düşersin kıyı kıyı... Bir gün eteklerini, toplarken, göl ve deniz, Sarı, silik bir adla, görünür kimliğimiz. Ben artık bir ümmiyim, yok okumam, ne yazmam; Artık bitiyor gücüm, üflesen dayanamam. Asla acımadılar, bak zalimce kıyarken! Hayat, ince ve sessiz, ellerimden kayarken... Nasıl olsa göründü, denizin, gölün dibi; Şimdi gel ya dağ gibi, yada keskin çığ gibi... Hayrettin YAZICI |
Paramparça yüreğim,tam ortadan yarılır !
Ağzımda acı tortu,veda demekti eylül,
Düşerken yakamızdan,sarı ve solgun bir gül...
Eylül yakışmış şaiirin hüzün damlayan kalemine özel bir beğeni imrenerek okudum bu şiiri.