AlamancıAyrılık kapı eşiğinde Yazgını alıp avuçlarının içine, Yükleyip gamı kederi heybene, Düşürecek yollara! Oysa dün gibi yakındı, Aynı avluda top peşinde koşuşturmamız, Bisiklet yüzünden kavgalarımız, Ve yarınlar gibi berraktı umutlarımız! Git! Düşünme geride bıraktıklarını, Yıktıklarını onarır, Dağıttıklarını toplarım, Çok geçmez, Annemin gözyaşlarını siler torunları, Babam kahvede oyalanır, Bizi desen iş güç telaşı, Hatırlamayız bile seni, Unutturur günün telaşı? Ama bilmelisin artık pişmez bu evde, Patates aşı, şehriye çorbası, Senin için değil, Sırf annem seni hatırlayıp üzülmesin diye? Sırf biz, kabuk bağlamış yaralarımızı, Kazımayalım, kanatmayalım diye? Hadi şimdi git, Nicelerini taşımış gurbet treni? Sana mı yer yok, Bilmem kaç numaralı kompartımanın, Bilmem kaç numaralı koltuğunda? Ve işte şimdi adın Alamancı? G.Sarıoğlu İkibindokuzun/dokuzuncuayının/ikincigünü Öğlene yürürken gün |
Nicelerini taşımış gurbet treni?
Sana mı yer yok,
Bilmem kaç numaralı kompartımanın,
Bilmem kaç numaralı koltuğunda?
Ve işte şimdi adın Alamancı?
kaleminize saglik yüreyinize saglik saygilarla