bir sözün yeter!
bir sözün yeter,
on bin kere öleceğim ölüm ne kelime, on bin beter; ölmeden cehennemi yaşayacağım burnumda bir akıntı, hıçkırıklarımı yutacağım bir çift sözün hayatıma kastı ve azameti olacak en ağır çirkin bir iftira tutacağım buna hangi yürek dayanır bir sözün yeter, biliyorum, kahrolacağım... * * * * uçsuz bucaksız garazlarına sefer, zindan karanlığında kaybolacağım güveninde bir tutam kusur, gelincikler gibi solacağım parmaklıklarına güneş vurmayacak içimde melun bir kırıntı huzur, saçaklarından süzülesi muhtemel sefil bir sükûnet durmayacak… * * * * bir sözün yeter, on bin kere öleceğim ölüm ne kelime, on bin beter; ölmeden cehennemi yaşayacağım her hecede inim inim kavrulacak, hıçkırıklarımı yutacağım kül rengi bir bulut savrulacak, yalazlanmış bir inziva çökecek, ben gözyaşlarımı tutacağım * * * * biliyorum bir sözün yeter ve bulacağım en masum sebebi ince ve sessiz bir vakitte eğer yazgının yanık bir türkü kıvamında, mum kokusuyla eriyecekse dibi katiyen olmayacağım teslim mümkün değil hesapta hicran gerekirse on bin kere öleceğim beni anlamayacaksın hiçbir zaman belki de seni anlamadığım gibi… raşit nadir |
güzel bir eser.
selam ve selametle.