AHU ZARA MI DÜŞTÜN GÖNÜL?
AHU ZARA MI DÜŞTÜN GÖNÜL?
Vurgun yemiş ruhumda, saklı kalsın gözlerin Kalbinin mührünü kır, ağır geldiyse sevgim Suskun bir akşamüstü, gizli kalsın sözlerin Yorgun yüreğine sar, ağır geldiyse sevgim Bir damla suya hasret, yanan tenime dokun Her köşede bir anı, saplandı hicran okun Gezdiğimiz yerlere, boynunu büküp, bakın Sonsuzluğun çağrısı, beklenenden de yakın Ahu zara mı düştün, ağlama yeter gönül Hayatın ivmesinde, sevdalar biter gönül Feryat, figan içinde, çağlayıp duruldun mu? Vefasız bir sevgili, düşünde yatar gönül Ilık bir dere akar, ağlayan can özünden Kırık, dökük anılar, durgun mazini yakar Hasret kana karıştı, gidemem ki izinden Gülüne âşık bülbül, kuruyan dala bakar Dayanılmaz bir sancı, Ay’ın şavkı kanıyor Tutuşan hatıralar, derin derin yanıyor Çöl gezgini Mecnun’u, börtü, böcek tanıyor Hasta düşen yüreğim, her an seni anıyor Yârim dediğin aşka, zehir mi katar gönül Aslı olup Kerem’i, kahra mı atar gönül Ayrılık şarkısıyla, kalbinden vuruldun mu? Destanlaşan aşkını, pazarda satar gönül Ömrüne ışık dolsun, güneş sönmeden evvel Hüzün kokan gecede, bülbülün figan eder İsimsiz diyarlarda, rüzgâr dinmeden evvel Gölgenin peşi sıra, hatıralarım gider Mihrabından yıkılmış, eski bir mabet gibi Hüzzamlar denizinde, görünmez suyun dibi Ömrün sonbaharında, duygularım harabi Vahayı örten kumla, biter aşkın serabı Hançer saplanmış aşkta, hayaller yiter gönül Sevdamızın dumanı, kalbinde tüter gönül Muhacir kuş misali, yurdundan sürüldün mü? Ruhuna yağan karlar, yolları tutar gönül Kayıp dizeyi buldum, şiirler arasında Düşüncelere dalmış, hülyalarıyla ağlar Sararan bir yalnızlık, gözünün karasında Nasırlı duygularım, sözcüklerimi dağlar Yudum yudum içtim, ben bu sevdanın zehrini Bentlerle engelledin, aşkımızın nehrini Hasretin deryasında, çekiyorum kahrını Doğumun sancısıyla, terk ederim şehrini Hazan vurmuş bahçede, saksağan öter gönül Gülün acı dikeni, kalbime batar gönül Anılar cam kırığı, sevdadan yoruldun mu? Bu öyle bir girdap ki, senide yutar gönül Gurbet akşamlarında, cama yasla başını Gecenin içindesin, dinmiyor artık sızın Kelimeler kurudu, gizleme gözyaşını Ağustos sıcağında, bitiyor ömür yazın Çaresiz ve yalnızım, mağrur bir öğlen sonu Ahengini kaybeden, sesinin titrer tonu Unuttum ben desende, özlersin sende onu Hüznün Şairi sen yaz, aşka dair her konu Sözün bittiği yerde, rahatça otur gönül Acı anılarını, düşlere yatır gönül Ayrılığın tahtına, sessizce kuruldun mu? Zehirden sözlerini, mısrama batır gönül Coşkun Mutlu / Hüznün Şairi |
maşallah diyelim.