İşte böyle kurtuldu vatan.
Vatan işgal altında,
düşman sarmış, vatanın dört bir yanını, yakılıp yıkılırken köy kasaba ve şehirler, işgal edilmekte anadolu’umdaki, birer,birer,şehirler köyler. acıması yoktu amansız düşmanın, burası türklerin yurdudur demediler, sıktılar kurşunu, genç yaşlı ana bacı kızana, bunlar savunmasız, bunlar çaresiz demediler, ayak bastığımız bu topraklar, bunların türk’ün yurdu demediler, ve adım adım ankara’ya doğru ilerlediler. ve sonra çıktı bir asker, bir kumandan bir yiğit aramızdan, mavi gözlü, sarı saçlı engin bakışlı, şayak kalpaklı, bir kumandan ve bir kahraman, vardı önce samsun’a,sonra sivas erzurum’a, gidiyor vatan elden dedi,anlattı anadolu halkına, anlattı çaresini onlara bir,bir gece gündüz durmadan, omuz omuza verelim dedi halka, ve geçti o sivas’tan ankara’ya, meclisi kurdu, cumhuriyeti kurdu rest çekti düşmanla işbirlik eden osmanlıya, ve zaman artık kurtulmak zamanı dedi haykırdı kürsüden, kurtulalım dedi anadolu’muzu işgal eden şu düşmanlardan, ve oldu o meclis kararıyla mecliste başkumandan, gitti,afyon’a. Tarih 26 ağustos 1922, saat gecenin ikisi, sis sarmış, afyon’u koca tepeyi ağustos ayında, türk ordusu hazır,beklemekte, başkumandan paşasından gelecek vur emrini, ve sis dağıldı şafak söktü sabahtan, verildi ilk emir artık paşadan, “ilk hedefiniz ak deniz” ileri, türk askeri azimliydi, vatanı düşmanından kurtarmaya, emir aldı ya artık, allah,allah sesleriyle şaha kalktı atlılar, ve ayağında çarıkla, koştu türk’ün neferleri, siperden sipere koştular, ve düşmana kurşun yağdırdılar, o neferler,o atlılar. Düşman şaşkın, beklemezken türk’ten böyle bir cesaret, kanlar döküldü ilk tınaz tepede, belen tepede kalecikte, ve korktu o düşman,karşısındaki, türk’ün azminden ve cesaretinden, sonra dağları inleten bir de allah,allah seslerinden, yakıp yıksa da,kaçtı denize doğru durmadan aydın manisa üzerinden. işte türk askerinin başında ileri görüşlü mavi gözlü o baş kumandan, mustafa kemal varken, döküldü 30 ağustos 1922 de, o düşmanlar egeden denize, işte böyle kurtuldu vatan. a.yüksel şanlıer 26 ağustos 2009-08-27 antalya. |