Ahşap kokulu düşler
yürüyorum kilometrelerce/ arkamda koca şehir
bağırıyor kaldırımlar çıldırmış gibi ağlamaklı köhne bir ev ve içinde dağılmış bir sevda delirir önce gözlerim terk edişte ayaklarım sonradan gelir bir yüreğimi toparlayamam köhne evin odalarından korkuyorum içine saklanan koca bir yakarıştan bıraktım arkamda gecelerimi döven rüzgarları güneşi götürüyorum yanımda artık ağustosta yapacağım kardan adamları üşümeyecek ellerim dokunduğunda bu son içişim aşkı ayaklı bardağından unutacağım bordolu akşamları en dolu tarafından ve saçlarım siyah/uzun parmaklarının dolandığı her taradığımda acıtıyorlardı canımı şimdi kısa ve sarı topladım aynadan siluetimi kendine küs paranoyak bir duruşla arsızca istediğim son öpüş sana kalsın istemedim hiçbir düş ahşap kokulu odalardan topladım gülüşlerimi ve sevişmelerimi yatağından değiştirdim çarşafları namluya doldururken dokunuşlarını kanamalı aybaşlarını yüreğimin her çaldığımda kapını istemedim gelsinler benimle gözlerini çiviledim boş bir çerçeveye sana yazdığım son şiiri toplarken duvarlardan bakmadım kelimelerin isyanına bile özneleri çekip aldım usundan şimdi hepsi öznesiz düştü yola benimle dövünürken duvarlar gölgeme değdi elin ahhh!bilsen kendimde değilim denizleri özledim mor sabahlar düşlüyorum kendime yosun kokulu kayıyor zemin ayaklarımın altından yüzümü yalıyor tanıdık bir sıcaklık ıslanıyor bütün terk edişlerim bir deniz akşamında eylül dokulu çimdikle beni gözüme çarpmasın kendime her gelişte güneşin değmediği bir sevda esrikliği ten eskisine durmaz her yürek yenikliği resimler çiziyorum ara sıra senden habersiz şiirlerim kadar uzaksın içimdeki renklere zaman üstü bir dervişlik benimki çağ atlattım senli tümcelerime kelimeler durmuşken istihareye hep yeşile yoruyorum düş/üş/leri zarflayarak senden kalma mahşeri sevişleri postalıyorum her birini isimsiz adreslere sahi…! memleket nereydi… sevgi kaya |
Tebrik ederim yazan kalemi.
Sevgilerimle...