Müjde
Günahın bulut olsa,
Tüm göklere yayılsa. Ve kararsa yeryüzü, Unutulsa gündüzü. Kapkaranlık bir zindan, Kesilse de her bir yan. Gün doğmasa içine, Güneş kaçsa da Çin’e. Geceyi Ağartan var, Günahı Karartan var, Müjde!... Gelene kadar!… Şu dilinde eyvahın, Bulut bulut günahın; Yahut bir deniz olsa, Bütün kuşlar boğulsa. Tepeden bakan güneş, İçini yakan güneş, Yıldızlarla beraber, Yüzüverse, ne keder!... Tufana Aldıran var, Suları Kaldıran var, Müjde!... Dolana kadar!… Çelen aklı çelmeden, O beklenen gelmeden, Haydi uykundan uyan, Açık kapıya dayan, Henüz dolmadan vade, Sırılsıklam seccade, Senin şahidin olsun, Şeytan saçını yolsun. Şu halinden haberdar, Seninle alakadar, Müjde!... Müjde!... Allah var!... Kuşatılsan her yönden; İçten, üstten ve önden. Ölmüş kalksan her sabah, Seni katleden günah; Yahut bir duman olsa, Dört tarafa dağılsa. Ve tutulsa nefesler, Tırmalansa kafesler. Rüzgarı Estiren var, Demiri Kestiren var, Müjde!... Kalana kadar!… Tüm geçmişin vebâli, Bir kıvılcım misâli, Tutuştursa âlemi, Yansa binlerce gemi. Suyu yaksa şu vahın, Ve işte onca günahın, Say ki; bir ateş olsa, Her yer onunla dolsa. Ateşi Söndüren var, Dünyayı Döndüren var, Müjde!... Bulana kadar!… Bir uzun seferdesin, Bir bak şimdi nerdesin? Kalanlara takılma, Baş üzeri çakılma. Kaybolmayanı ara, Sana gelmeden sıra. Ve bul!... Geçmeden zaman, Aranan bulunmadan. İçin gibi varlık dar, Ve ne kadar manidar, Müjde!... Müjde!... Allah var!... Ve var da var, var da var!... Günah olsa da duvar, Vâreden’e sen yalvar!... Bırak yuhlasın civar, Sen daha yakına var!... O’ndan başka nemiz var, O’ndan onca remiz var, Peygamber’den bir iz var, Tövbeyi Yaratan var, Kendini Aratan var, Müjde!... Ölene kadar!… Ankara, Ağustos 2009 |
maharet yüklü
yüreğinin iklimlerine sağlık
selametlerle