içimizden geçen ülke...küsmüş bize gökyüzü toplamış mavisini üzerimizden narkoz yemiş akşamlarda büyümüyor umutlar bir ülke geçiyor içimizden usulca üzerine serpilmiş ölü toprağı uyuyan bir ülkenin güzelleriyiz çürüyor su/ kızıla boyanıyor her yer dudaklarımız gelincik tarlası sütü bozuluyor anaların kına kokmuyor artık saçlarımda büyüttüğüm burçaklar gelin toplayın aç yatıyor çocuklar tellerine takılırken deli gömleklerimiz bağrımızda göçmen kuşlar ürüyor karanlığın soğuk eli değiyor topraklara nadasa durmuş çöllerde vaha kıyamet sessizliği akıllara zarar tanımsız bir pişmanlık şimdi her yerde hani bizimdi tüm göçebe yürekler yakılan kitaplar yasaklı türkülerle büyümedik mi kim engel olabilirdi bize bizden başka toplansa da tehlikeli şiirlerimiz konuşacak kadar yürekliyken dilimiz şimdi bakıyorum da oturduğum koltuğa çok zamandır oradayım hiç farkına varmadan ayaklarımda kimselerin görmediği pranganın izi var düşlerim bile bilmem kaçıncı uykusunda bir ülke geçiyor içimizden çırılçıplak sularında dindirsem içimin çatlamışlığını yunsam saçlarımı Fırat’ın soğuğunda kıskansa Yeşilırmak Harran’dan vursa yüzümüze bereket sevinçten ağlayarak toprak toprak dağlarında nergisler açsa yine sevdalarımın kekik koksa özlemlerimiz sızlayarak bir ülke geçiyor içimizden ağlayarak Karadeniz kudurmuş öfkesinden hoyratça Anzelha’da ağlaşmakta balıklar hani aktık hani paktık ne işimiz var yusuf kuyularında kuyular dipsiz kuyular karanlık kuyular korkak bir ülke geçiyor içimizden …………………………………………….. utanarak…! sevgi kaya |
ustaya selam..