Rapsodi
Hangi üşümüş nefesin borcusun
Ki; Rayihası ayrık üzre dargın gittin Uğrak mevsim nefsiyle geliyorsun... Dur! Ölüler ülkesinin kokusunu taşıyorsun isyanınla *İyonya Tek bayrak, Sakalında mavi, Miladın izi... Kucakladığın her dalgayı çeviriyorsun suya Bütün beyazları saklarken toprak Yüzüme vuran rüzgâr Avuçlarımda gömülü bulutlar Artık taşıyamam sizi bir adım sonra son bahar Şiirlerime kar yağıyor -İyonya Nasıl yaşanırsa öyle Zil ya da zurna Eteklerinde tanrı günlüklerinden tutulmuş renkler barınıyorsa -Bil ki; hepsini solduracağım Bileklerimin ekseninde Döner kan Döner can Şair yaftasını yamamış bir imgeye yansır anlamaz/san- Yer altı/na yığıyor Bir güneş dilenmesi, Birde yağmur var Aklımda İyonya / Yedi rengin geçtiği topraklara vurgun gözlerim Bu kadar çirkin kalıyor atlasına yer-yüzüm / Şairler şemsiyesiz çıkıyorlar iç/bükey/ koylarına Çukurlar düz çamur Cehennem yazıları yolluyorlar Şişe-tıpa Biçimsiz yağmurların başımıza rahmet diye düştüğü yer kokmuyor artık / Kurak nehirlerin sancılarını çavlan çekiyor Dev kazanın koynunda kayalar kuru / Duyuyor musun? İyonya Kötümser bir şiirle çürümüş kalemden okşuyorum zamanı Sen sahiller boyu güneşi kıskandıran altın sarısıydın Hala öyle misin? İyonya |