VAROLUŞ SENFONİLERİ
Yok oluyorum…
Baharın getirdiği iğrenç kahkahaları arasında.. Eğlenceye endeksli, Gece hayatı sendromu çaresizliklerinde, Tüm şölenlere katılma gayreti, Kalabalığa karışıyorum.. Yalnızlığımı meşrulaştırmak için… Sonra tekrar yok oluşumu seyrediyorum… Anlamsız bakışların Anlamsızlığına anlamlar yüklemeye çalışan İnsanlara hayıflanıyorum… Hep daha fazlasını isteyerek, Mutsuzluğa programlı hayatlar… Kusuyorum her gün kibirli izdüşümlerimi… Varoluş senfonileri, Kulaklarımı çınlatan… Gerçeğe dönüşmeye çalışan, Yalancı haykırışlar… Boğuluyorum… Mistik kaygılarımın, Her gün ruhuma giydirdikleri deli gömlekleri… Susuyorum… Yanılgılarımdan, Yanlışlıklarımdan, Pişmanlıklarımdan, Kendime doğru kaçıyorum… Gecenin deminde süzülen gözyaşlarım siyaha çalarken, Düşünmekten kaçındım bu kez, Hayata yenik… Hayallere tutsak… Hasretsizliğe hasret… Kendine yabancı… Düşlerinden uzak... Maceraperest ruhum… Hep aynı varoluşların, Dönüşümlerine susuyorum… Kayboluyorum… Rimbaud huzursuzluğu ruhumda… Neyi beklediğini bilmeden yaşamak, Çelişki belirsizliği... Vicdan muhasebeleriyle didişen, Ruhtan kopan fırtınalar, Ancak tevekkülle son bulabilirdi belki, Alışık olmadığı bir sükuta aldırış etmeden, Yaşama hevesi ruhumun. Sonsuzluğa erişme erişilmezliğine dokunuyorum… Uçurum içerisinde çatlamış bir dal üzerinden, Cellatlara seslendim, Giyotin siparişi için… Ölüyorum.. Doğmadan bedenim Ruhuma gömülüyorum… Günahlarıyla övünen insanlara öğüt verirken, Her gün yüzüme tüküren, Günahlarım gösterildi ruhuma… Gözlerimde eski günlerden kalma Bir gözyaşı belirdi Duygularımın liyakatsizliğinden, Öç almak için… Ödünç alınmış yalnızlıklarımdan arta kalan Pişmanlıklarım yüzüme vuruldu, Anladım ki! Ölmeyi dilenmek için Sonsuzluğu hak etmek gerekir, Yaşarken ölmemek için… Vahşi kadar pişman mıdır ruhum… Sonsuz Rahmete hürmette kurtuluş… Başka tesellisi yok ruhumun… |
utanmak lazımdır...
şiiri farkettiren yoruma tşkler...