ve oğul derki;

"anlamak için bekleme...anlamaya çalış...büyümeyi hiç bekleme..erken ölüyor artık insanlık..."

Anlayış ve sevgi ...Olmazsa olmazı hayatın anlayarak ve severek büyümeli ...Büyümek dediğin eğer kimliğin eskimesi ise büyüyoruz işte bi şekilde ama büyümek dediğin içinde ki umudun ve hayallerin küçülmesi ise büyümeyelim hiç..
Hani filmin en güzel sahnesiydi ve çocuk "İnsan büyüyünce hayalleri küçülür mü baba?" demişti...Öyle birşey işte..Eğer biz hayallerimizi küçültmezsek insanlıkta kirlenmeyecektir...
Çok sevdiğim aile olarak gördüğüm defterden uzak kalmak zamanı işte dediğin gibi mecburi görev...Sevdiklerim , beni sevenler, sevmeyenler, umursayanlar veya umursamayanlar elbet olacaktır ama ben hepsini severek gidiyorum...Şems değilim elbet ardımdan zehri şeker, şekeri zehr edemem ama bilirim ki sevenler de var ve onları özlemek genzimde acı bir sızı olacak...Seninde genzin sızlarsa anne beni hatırla...
Mutlu muyum neyim bilmiyorum ki :)

Bugün doğum günün üstelik sessiz sedasız geçirdin
hüznünden mi günün bilmem ama ...Farkına varamadım işte ...
Şair olmaya çalışan birinin hediyesi şiir olur ancak...

"Fazlası kederin renginde eksiği esrar
Avlularda kırılmış kiraz dalları kadar
Unutulmamak için tuzlanmış göğsüm içinde
Tenhada bir yerde dindirilmiş yaşlar
Beni aşktan kovup sancılara terk eden toprak
Nice yaşlı ırmağın adıyla her şey yeniden başlar
Ve dolanır artık yüzümüzdeki nazarlar bu sevinçle


Eyy oğul ey veled-i rüzgar
Senin için büyüdüm
Düşmek için bir yaprak olarak kaldığım yerde."


Betül dünder - Varlık 2008


Şiire gelince....Yani bizi buluşturan ve tanıştıran o güzel yürek ezgisi...

düşlerin uykusunda erirken dudakları sevdanın
ve içilmişken şarabın kızılından
Gül değer eline yokluk düşmanı
gül kokar yaşamın her anı
kanar en güzel hücresi seslerin
içilir kırmızı sarhoşluğu gecenin
gül kırmızı
şarap kırmızı
kan desen kırmızı...

vuslat bir ateştir
mahşer yerinin ortasında dikilen
düşmüşüz içine
ateş kırmızı
vuslat kırmızı

şiir kırmızı

Kırmızı...Can..Kan...Aşk...Ve özgürlüğün mavisiyle karışınca mor olan renk...
Kırmızı...Yaşam....Varlık...

Kırmızıyı anlatmaya yeter mi yürek...

Giderken dostluklarını ve sevginizle gitmek ne güzel...
ne mutlu bana ki böyle bir şiir yol azığım olarak koyulmuş cebime..
teşekkür ederim...teşekkür ederim....


Adını şiirle tanıdığım
ve hep şiirle andığım güzel insan
kalemine ve yüreğine iyi bak
Ağustos çiçeğine de..


Hani Ahmet Erhan'ın şiiri vardır

"anne ben geldim, yoruldum artık
her yolağzında kendime rastlamaktan
hep acılı, sarhoş ve sarsak
şiirler çırpıştıran bi adam

anne ben geldim, ağdaki balık
bardaktaki su kadar umarsızım
dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
anne ben geldim, oğlun, hayırsızın.."

Bu şiirle tekrar çalacağım kapını...

Oğlun

hayırsızın...





mor tarafından 8/2/2009 2:07:47 AM zamanında düzenlenmiştir.